amerika birleşik devletleri'ne göre; Dominik Cumhuriyeti, El Salvador, Gürcistan, Honduras, Irak, Litvanya, Filistin, Tanzanya, Zambiya, Botswana, Mauritus, Afganistan, Çek Cumhuriyeti, Arnavutluk ve Letonya ile aynı sınıflandırmanın içinde bulunan türkiye'nin, çok çekindiği endişedir.
günlerdir tartışılan endişedir ayrıca... hangi odaklar tarafından çıkarıldığı bilinmek isteniyorsa, kimlerin faydasına ise o odaklar tarafından çıkarılmaktadır.
türkiye, bırakınız 3. dünya ülkelerini, 5. dünya ülkeleri ile aynı masaya hem de en üst düzeyde -başbakan- oturur... dış politikada kendilerini yere göğe sığdıramayanlar bu küçük düşürücü durumdan memnuniyet duyarlar, ülkemde hiç kimse konuşmaz, "malezya olur muyuz?"
ırak pkk konusunda somut adım atmaz, medyaya "sıcak takip" adı altında bir balon uçurulur... halbuki, sıcak takip için ırak'tan icazet almak gerektiğini hatta ırak'tan öte barzani'den icazet almak gerektiği aşikar olan bir anlaşma metnini ülkem tartışmaz... "türkiye malzeya olur mu?"
türk lirası fed'in kararı ile zaten aşırı değerliyken daha da değerli hale gelmiş, merkez bankası'nın 0.50 puan faiz indirimi yapması kaçınılmaz olmuş, borsa sert bir iniş yapacakmış... ama "türkiye malezya'ya döner mi?"
başbakan, "abd ırak'tan çıkarken ülke topraklarımızı kullanabilir" demiş, ama ülkem "malezya'ya mı döneceğiz" endişesini tartışır.
bu basiretsiz yaklaşımlarla, değil malzeya sudan bile oluruz. iç savaş da çıkar...
türkiye "malezya olur muyuz?" endişesini tartışacağına, türkiye bu girdağtan nasıl kurtulacak onu tartışsın... yoksa türkiye malezya olmadan direkt olarak, suudi arabistan, sudan falan olur.