ırkıyla övünen, x ırkından olmayı bir bok sanan, y ırkından olmadığı için şanslı olduğunu düşünen, övünebilecek başka şeyi olmayan, faşizan duygular besleme olasılığı bulunan, insan söylemidir. buraya kadar olan bölüm tanım olsun.
türkiye gibi bir çok ırkı içinde barındıran bir ülkede söylenirse direk olarak insanın aklına söyleyen kişinin gereksiz biri olduğunu getiriyor. benim aklıma bu geliyor mesela. zaten karmaşıkken ortalık, zaten kimse kimseyi sevmiyorken, herkes birbirinin açığını arıyorken, ırkçılığın alevlenmeye başladığı, pkk lı orospu çocuklarının yüzünden kürtlerin dışlanmaya başladığı, diğer ırkların az olmasından dolayı sindiği bir memlekette söylenmez kardeşim bu laflar. devlet türkiyelilik kavramını yerleştirmeye çalışırken memlekete sırf insanlar bir arada olsun, ayrımcılık olmasın, bir kavram altında birleşsin diye getirmeye çalıştı. sen kalkıp türkiyeli değilim türk'üm dersen ben de kalkar bende türkiyeliyim ama kürdüm derim. bunu söyleme hakkını da sen bana vermiş olursun. arabı da kalkar söyler, lazı da söyler bilmem nesi de söyler. herkes senin türk olduğunu biliyor zaten. türkiyelilik kavramı seni kürt yapmaz merak etme. başka bir bok da yapmaz. türkiyelilik kavramı diğer insanlar, yani kürtler, lazlar, çerkezler, araplar vs vs ler kendini ülkesine daha bağlı hissetsin diye çıkarıldı. neden bunu anlamak istemiyorsunuz bilmiyorum. ya da anlıyorsunuz da işinize mi gelmiyor? ırk meselesinden ne zamana kadar prim yapacaksınız? sözlükte ırktan bahsedersin artı oy alırsın, mecliste ırktan bahsedersin milletten sandıkta oy alırsın, ırktan bahseden şarkı yaparsın kasedin satar, kitap yazarsın kitabın satar, ülkücü olursun mafya olursun adam döversin, ne zamana kadar böyle devam edecek? ne zaman bu boktan alışkanlığa son vereceksiniz? ne zaman seve seve (!) beraber yaşamak zorunda olduğumuzu anlayacaksınız? ne zaman hepimizin ademden geldiğimiz gerçeğini benimseyeceksiniz?..
edit: eksileyin, zaten kaç kişi olduğunuz hakkında araştırma yapıyorum. * ben daha çok sanıyordum ama yokmuşsunuz o kadar be..
