kesinlikle uzak durulması gereken çok ölümcül bir uyuşturucu . bundan bir hafta önce mekanda oturuyorum alkolü bırakmak üzereyim ve bunun stresi var üzerimde. neden sonra arka kapıdan garaja doğru çıktım bir sigara yaktım kendime, hava güzel.birden karşımdaki arabanın camı açıldı tanıdık iki hatun arabaya çağırdı beni.geçtim oturdum, araba duman altı.
-sen de çek yaaa lütfen ! nidalarına mal gibi uydum . ben ki bu gece alemine senelerini vermiş bir işletmeciyim .
-hadi bi dah çek . hadi bide Alev için çek . 5-6 sağlam duman.....
mekana girdim ve karıncalanmalar başladı saniyeler içinde çok yoğun bir baskı , kalbimden beynime doğru düşen yıldırımlar hissetmeye başladım
-hassiktir ne oluyo laan ? daha önce ot tabir edilen illetle defalarca kafa yaptım ama ben rakıcıyım ondan başka tanımam .da bu başka bişey. 20 metrelik bir koridor var mekanın kapısına doğru , Allahım o yirmi metre bir km. oldu git git bitmedi , uzadıkça uzadı .o zaman kafama dank etti biraz sonra neler yaşayabileceğim ... dışarıya çıktım biraz nefes aldım .tekrar içeri girdiğimde kafam artık tavan yaptı. içerde çalan müziğin özellikle bas sesleri beynimde öyle bir yankılanıyor ki beyin damarlarım yerinden çıkacakmış gibi hissediyorum. salonun sonunda her zaman oturduğum laptop da olduğu bir masa var .bilgisayarın başına oturdum. her hareketimi ağır çekim görüyorum .birileri geliyor bana bir şeyler söylüyor .hani filmin sesini görüntünün üzerine oturtamazlar ya .ayynen onu yaşıyorum. birileri yanıma geliyor bir şeyler diyor sonra söyleyenin mimikleri defalarca tekrarlanıyor gözümde . tanıdık bir müşterim geldi yanıma .
-Allahım ne olur gitsin ne olur Allahım . adam benden bir metre uzakta ama adamın yüzünü tam şakak kemiğimin yanında hissediyorum. anlatıyor bişeyler elini uzatıyor bilgisayara hooop el üç boyutlu . sinema gibi sanki biraz daha yaklaştırsa elini suratımı avuçlayacak . kalbim çarpmıyor resmen titriyor . evet yaa sanki kalbimi sıtma tuttu titriyor kalbim . sonra dualar dualar
-Allahım ne olur kurtar beni yalvarırım sana kurtar beni. çoook ağar trip insanlara bakıyorum her gülüş ürkütmeye başlıyor beni . kalkıp gideyim kalkamıyorum , kalkıyorum gidemiyorum kapı üç km. uzakta .kalbime beynime kor parçaları düşüyor. bağarıyorum
-garsoooon şşşt Soner beeeey . lan niye duymuyo bu insanlar beni . 2 sn sonra iç ses :
-ben biraz önce garsona bağardım mı ? garson yanıma geliyor
-Abi çayla su buyur !!!!!!! lan ben istemedim ki bunları sen ne ara geldin , ben bunları senden ne ara istedim ?
-Ölüyorum evet!!!!! kesin ölüyorum .(şehadet) ama ölmüyorum, artık olaylar çığırından çıktı sadece bilg,sayar ekranına bakıyorum gözümü kırpmadan dakikalarca ( görüntü üç boyutlu ) elimi klavyeye uzatıyorum . elim laptop un iki katı . kafam ve göğsüm yanıyor .
-Allahım bana ulaşamıyomusun , Allahım yoksa bana acımadığın bir gün mü bu . herkesin suratı alabidiğine botoxlanmış sanki .neden bu kadar şekilsiz ve iğrenç bu insanlar .ve neden herkes bana şeytanca bakıp pis pis gülüyo .cehennem dedikleri bu olsa gerek .terliyorum , hareket edemiyorum , korkuyorum ,çok hızlı nefes alıp veriyorum,işitme ve görme duyularım sapıtmış durumda , algı yeteneğim ters yüz olmuş , ifade yetim sıfır. Herkesin kendini mahfolmuş , bitmiş, çaresiz ve ölüme yakın hissetiği bir gün vardır .işte onun belki yüz mislini saatlerce yaşadım . ertesi gün mekana gitmedim. bir sonraki gün mekanda garsondan bir duble rakı istedim
-abi hani bırakmıştın ?
-ver olm sen ver kurban olayım ben rakının çakırlığına , ver yavrum bi duble sen .
Alkolden ölürüm yine o bonzai denilen illeti ağzıma sürmem .