Genelde doğu illerinde olduğu zannedilen ve hatta bu yüzden bölge halkının aşağılanmasına neden olan, fakat bal gibi de tüm Türkiye'de varlığını sürdüren "gelin bedeli".
Doğu illerinde zannedilmesinin nedeni sanıyorum ki bu illerde belirli bir kesim tarafından adının dürüstçe telaffuz edilmesi.
Batıya döndüğümüzde ise durum şu:
Bu illerin insanları (ki ben de bir tanesi oluyorum) çoğunlukla "başlık parası" ifadesini küçümseme eğilimi gösteriyor. Fakat evlenirken de "şu kadar altın isterim, bu kadar bilmemne isterim" demekten geri kalmıyor özellikle kız çocuğu olan aileler. Aradaki tek fark "başlık parası" ifadesinin yerini "altın yapmak" eyleminin alması.
Takdir edersiniz ki başlık parası da altın yapmak da kadına fiyat biçmekten daha fazlası değildir. Daha da acı olan ise bir kısım kadının "bedavaya mı gidecez" diyerek kendine fiyat biçilmesini hoş karşılaması. Hatta "yeni evliyim, bütün bileziklerimi takmalıyım" gibi bir mantıkla adeta bir "fiyat etiketi" taşırmışçasına etrafta dolaşması.
Adına ister altın yapmak deyin, ister başlık parası. Benim bildiğim para (veya benzeri bir şey) karşılığında mal veya hizmet "satın" alınır. iki insanın hayatını birleştirmesini mal alma işiyle özdeşleştiren zihniyet (bunu onaylayan kadınlar da dahil) kadının "mal" statüsünü peşinen kabul etmiş sayılır benim nazarımda. Uzak dururum böyle insanlardan. Kendini altına endeksli emtia zanneden bir kadınla zinhar işim olmaz mesela. Çevremdeki erkekleri de kınarım eğer böyle bir işe girerlerse. Ayıptır. insan alınıp satılmaz. Köle ticareti mi yapıyorsunuz kuzum?