sümeyye erdoğan'ın şarap içip içmediğini bilemem. fakat içiyorsa bu durum "sadece kendisini bağlar" gibi laflarla geçiştirilemez.
tüm siyasi kariyerlerini din ticareti üzerine kuranların ve onların yakınlarının hiç değilse dinin temel bazı kurallarına uyması gerekir. din ticareti yapmayan bir kişi şarap içebilir de içmeyebilir de; kimseyi ilgilendirmez. ama din tüccarının şarap içmesi basitçe "kişisel tercihtir" denilerek geçiştirilemez.
ha rte çıkar, dürüstçe "benim kızım şarap içiyor. ama ben uygun bulmuyorum" der, o zaman ayrı... kızının kendi şahsını ilgilendiren bir konuda yaptığından sorumlu tutulamayacağı gibi, kızını reddetmesi gibi münasebetsiz davranışlar da beklenemez. önemli olan halka karşı dürüst olmaktır.
tabi tüm bunları muhtemelen doğru olmayan bir iddia üzerine yazıyorum. maksadım din tacirlerinin, diğer insanlarla aynı kefeye konulamayacağına dikkat çekmek.