Geçen günkü programında, emlak fiyatlarını araştırıyordu.
"Şu an hiç lüks olmayan bir semtteyiz" diye girdi muhabbete. Gösterdiği ev fiyatları uçuktu, 400-500-600 bin lira gibi. "Gördüğünüz gibi, ev fiyatları, böyle hiçbir lüks yanı olmayan bir istanbul semtinde bile el yakıyor" dedi. Dikkatle baktım, evlerin bir tanesinin sokak adını okudum. "Gül sokak" gibi klişe bir adı yoktu, çok orijinal bir adı vardı sokağın, istanbul'da tek bir tane o adda sokak varmış, araştırdım. Ama şu anda hatırlayamıyorum sokağın adını. Bir baktım ki, cem abinin dediği "hiç de lüks olmayan semt" teşvikiye'ymiş. (bkz: teşvikiye)
Tövbe estafirullah dedim, bir baktım 2 dakika sonra nişantaşı'nda. Yine semtin adını söylemedi, lakin uzun yıllarım feriköy'de geçtiği için nişantaşı'nı şıp diye tanıdım bulunduğu sokaktan. Teşvikiye'den nişantaşı'na doğru 10 dakikada yürümüş olması da mümkün zaten, çok yakın semtler. Nişantaşı'nda da, "şu an az çok lüks diyebileceğimiz bir semtteyiz, ama gördüğünüz gibi böyle orta-üst bir semtte bile evler 400-500 bin dolar, üstelik türk lirasıyla satılan ev bulmak neredeyse imkansız" dedi.
Gerçekten amacını anlamadım. "Türkiye kötüye gidiyor, bakın emlak fiyatları nasıl da uçmuş" demek gibi basit ve sığ bir yönteme üstelik alenen yalan söyleyerek başvurmak niye? Benim babam 10 sene çalışsa teşvikiye'den ahır alamaz be.