umurunda mıyım? bilmiyorum... bu yazıyı okuyup okumayacağını da bilmiyorum... kendinle çok haşır neşirsin son zamanlarda... beni gördüğünü sanmıyorum. önce hayatını kurtarma derdindesin; ve "seni anlamak zorundayım." ben bu cümleyi daha önceden duymuştum aslında. seninle konuşmayı çok özlüyorum biliyor musun? ona bile vakit kalmıyor son zamanlarda. yok; sitem değil... sadece yazmak istedim. yoksa bu benim bildiğim bir gerçekti. sen bana hiç yalan söylemedin ki... seni özlediğimi biraz bilmeni isterdim. çok değil; biraz da anlamanı. senin beni anlamana ihtiyacım var aslında. şu sıralar en çok ihtiyacım olan şey bu. lütfen en ihtiyaç duyduğum zamanda bana biraz vakit ayır, seni anlamaya mecbur etme beni; diğerleri gibi... özlüyorum sesini. seninle konuşmayı. seni özlüyorum. hislerinin kuvvetli olduğunu söylersin hep. bunu da hisseder misin? senin için buraya yazı karaladığı mı? yorgunum... bıkkınım... piramitler kadar sessiz ve dik başlıyım. seni istiyorum. yanımda görmek istiyorum. yüzümü görmeni istiyorum. bir öfke varsa o öfkeye kurban etmemeni isterdim beni de kendini de... ben yine birini hayata kazandırıp terk mi edileceğim? evet. bu düşünce korkutuyor beni. ama korkunun ecele faydası yok ki... derin bir sessizlikteyim. bilmiyorsun. hep neşeli sanıyorsun beni. hep ama. ve korkmayan hiçbir şeyden. oysa hep neşeli değilim. ve çok korkularım var. seni kaybetmek en başta... çok karışık duygularla mücadele ediyorum. bir yandan hastalığım bir yandan senin tanıdık cümlelerin. yeterince vakit tanısan bana seni çözmek çok kolay olacak aslında. ama tanımıyorsun. dar zamanlardayız hep ama geniş kalıplarda... beni bırakıp gidiyorsun ya; diyemiyorum artık sesini duyabilir miyim diye? cesaretim kırıldı... oysa böyle bir haftada sesini duymak isterdim hep. ne kadar öfkeli de olsan, tatsız da olsan sesini duymak isterdim... ben senle yalnız güzelliği sevmedim ki... beni kendinden neden mahrum bırakıyorsun anlamıyorum bunu işte. amacın beni korumaksa bırak; böyle daha çok acı çekiyorum çünkü; lütfen beni kendinden koruma... ben senin öfkende de olmak istiyorum, öfke anında da. sen beni ne sanıyorsun? seninle sadece güzel anlar için var olan bir sevgili mi? seni tüketmek için değil; artırmak için geldim ben... bırak bizim farklılığımız olsun bu... bir düşün olmaz mı?