benim reiz'im. öl de ölelim, vur de vuralım. bunları demezsen bir kitap söyle, okuruz reiz. ve sen, adamsın. yazmalısın, son anına kadar. ve...
--spoiler--
Akşam oldu.
Ay çok parlak, yıldızlar rakı burcunda.
Fotoğrafını karşıma koyuyor, sana daha yakından bakıyorum. Yalnız bıraktığında yapmamıştım bunu. Kaçışının acı uçlu bıçağı damarlarımda dolaşıyordu ama bunalımlı tablolara, ağlamalara, alkol yoculuklarına, arzusuz uykulara sığınmamıştım. Yanılmışım. Gaucho'lardan kalma tango adımları kadar katı duruşunu anlamak, anılarına bu kadar yaklaşmakla olasıymış ancak. Sarı saçların fotoğraftan çıkıp solgun şarkıların notalarıymışcasına yayılıyor masama. Yazılarımın zamanı kırılıyor, Proust rahatsız oluyor. Ardında bıraktığın aynalar paramparça, kırıklar canıma batıyor. Dalgın dalgın bakarak dudaklarının dalgalarına, aynı oluşumuzun anahtarını attığın ânı anımsıyorum: Karşılıksız aşk acıtır.
Ah aşk, nasıl da zamansız çalıyorsun kapıları. Yakamozların sığ sularda da olduğunu anladığım şu anda haykırıyorum: Sana âşığım !