perihan mağden'in de bugünkü yazısında işlediği konudur. hürriyet gazetesinin bilinçli olarak ortaya attığı bit taştır. ve bana göre en çok bizim değil buna cidden alınan malezyalıların canı yanmıştır. düşünün fransa'da ki halkın acaba türkiye olurmuyuz diye tutuşup endişeli haberler yaptığını, ülkemize gelip bizi çekip bizle haber yaptıklarını. sanki hastaıklı birer varlıkmışız gibi bizi incelemelerini... onuru kırılan malezya olmuştur biz değil. türkiye malezya olacakmıdır peki? bunu da sormaya gerek yok olamayacaktır. bu üniversiteler de ot yetişmiyor arkadaşlar. cumhuriyetçi ailelerimizi de gazlı bezle mi bayıltıcaklar. bir sabah bir uyanıcaz melazya olmuşuz göya... ---radikalden alıntıdır---:
... Ben Korku' ya da 'Pozisyonum Elden Gidiyor mu/Nereye Gidecek Korkusu' demek isterdim. (Hiperrealist bir ressam olarak.)
Şerif Mardin'in Ayşe Arman'la röportajı, imdatları'na yetişti. 'Malezya Olur muyuz Korkusu' ya da 'Mahalle Baskısı Korkusu'nu yaratıklandırdılar. Şıpın işi.
Her gazete kendi ekibini ışınladı Malezya'ya: Oysa herkesin Malezya'sı kendine; burdan da aynı seri (şekilde sıkıcı) zırvaları kampanyalayabilirlerdi.
'Malezya olur muyuz hocam; olmayız deyin rahatlatın bizi' vari bir soru peki, Bayağı 1 Cehaletin Sarıya Boyalı Sahte Özgüvenle Ambalajlanmış Röportajcısının KENDi aklına gelir miydi? Nerden düşünsün Malezya'yı? Ezya'yı? Ya Rüşen Çakır'ın orijinal röportajında geçmiştir Malezya, ya röportaja gitmeden soru hazırlarken ondan bundan-
Ve fakat az röportaj vermesiyle de 'efsaneleşen' 'buz mavi gözlü' Büyük Sosyalok A.Arman'a röportaj vermeyi nasıl ve neden kabul etti ki?
Bir kere Hürriyet'e, özellikle de Prima Donna'sına mülakat vermeyi kabul etmek demek, her neviinden istismar'a açık çek yazmak gibi bi şey-dir; değil mi zaten? Mühür basmaktır? ... perihan maden.
Bir arkadaşım durumu 'Mardin' soyadıyla açıkladı. Kaynanası Mardin'lerden (Betül hanım) ya A.Arman'ın. Yani 'mahalle baskısına' kurban giden Şerif Mardin, her lafının üstün bir indirgemecilikle Hürriyet Korku Fihristi'ne istismar maddesi edilebileceğini bile/bilemeye-
Araya o 'soyadı' girdiği için ya da başka mahalle baskınlarıyla anlaşılan (ya da anlaşılamayan) o abuk röportajı vermeyi kabul etmişti! Şimdi Malezya ayıklasın pirincin taşını.
Türkler BU korkularından da (esasında var olmayan: yapmacık/yaratıklandırılmış korkular) yağmurlu bir günde muşamba kaygısızlığıyla sıyrılmayı bileceklerdir.