ben bu yazıyı sana yazdım

entry31064 galeri video218
    21383.
  1. bir melek kanat çırpar küçük bir esinti yaratır. bir daha çırpar ve bir lodos sarar kolumdaki tüyleri. bir melek kanat çırpar fırtınalar estirir yüreğimde, göz kapaklarım titrer. her kanat çırptığında farklı severim seni. az ya da çok değil, farklı. birinde bir kelebeğin kanat çırpışı gibi ince ince dokunur yüreğime ve ben seni son günümüzmüş gibi yaşar severim. göz kırpmadan bakarım her salisenin kıymetini bilerek, ardında bilinmezlik yatan o derin okyanus gözlerine. bazen hoyratçadır kanat çırpışların. bir kartal edasında, sert ama göz kamaştıran. korkutan ama güvenli.senin pençelerin kavradığında bedenimi, canımı acıtmazdı tırnakların, sana yük olduğumu düşünerek kalbim acırdı ama yinede kollarında süzülmek bedenine yakın olmak demekti. fırtınalıdır bazende hiç olmadığı kadar savurur ejderha kanatların. ağzından çıkanlar alevde olsa ben yanmaya razıyım her nefesini salışında. ısınırım o her nefeste küle dönecek olsamda. böyle zamanlarda çocukçadır sevmelerim, incedir, hassastır. sen nasıl kanat çırparsan çırp, ne yerde ne gökte olursan ol, aynı kalbi taşırsın. severim onu ben. içinde ne olursam olayım sevdim hep ve severim ilelebet. işte seni melek yapan kanatların değildi, o kanatların simgesi kalbindi. ne kadar kırsanda, kırılsanda ne kadar kötü ya da iyi olduğunu bilsende en az bir kelebek, en fazla bir ejderha heybetindeydi o kalbindekiler. insan sevince mi güzel görüyor acaba diye düşünebilirsin. hayır diyorum bende görünce seviyor, bilince seviyor, tanıyınca seviyor. hayatta her şeyin bir başlangıç ve bitiş noktası vardır. sonsuz olanı göremediğimiz bilemediğimizdir. ben seni başlattım kalbinde, sen destekledin, inandın dahil oldun. yavaşladık bazen, bazen koştuk, bazen omuz omuza mücadele ettik çoğu zaman uzak kaldık ama dengelemeyi bildik. bizim başlangıç noktamız o kadar eski ki , bitiş noktasının da o kadar eski ve uzak olması için pençenden, alevli nefesinden vazgeçmeyip, bir kelebeğin ömrüymüşcesine güzel doya doya ve yük olmadan mücadele edeceğim o bitişe ve sonra sonsuzluğa. yüreğimde çocuk kalıp aynı zamanda bedenimi olgunlaştıran yakamozum benim. henüz bulunmamış değerli taşım, hiç yazılmamış hikayem benim. bırak korkularını, gelecek kaygısını bırak kelebek gibi yaşa ejderha gibi güçlü ol. bırak sadece benim gördüğüm , vücudumda hissettiğim kanatlarını o kanat çırpışlarını ben sarayım, sarmalayayım, onarayım. bir ayağı zincirli sevdalım, zincrin anahtarı yüreğinde, saklı geçmişinde bırakta ordan alıp seni kurtarayum. sevgi tomurcuları saçan meleğim, bırakta sulayayım. güneş olayım çiçekler açsın yüreğinde, papatyalar menekşeler yeşersin de bir bebek gibi bakayım. sevgi yeniden aşk olsun, sonra senden bir daha olsun her şeyi sana benzeyen adı aşk olsun. minik elleri olsun, minik ayakları , zeki olsun. gülüşü sen, gözleri sen, mimikleri sen olsun. ben belki kafandaki o adam değilim ama bırak 'o' dediklerin filmlerde olsun. kitaplarda yaşasın, hayallerde kaybolsun. sana ahdım olsun 'o'nlar seni benim kadar sevemezler. ama olunca dokunarak görmek gibi seni sevmek, sağır olunca ağzını okuyup sesini canlandırmak kulaklarımda. lal olunca ellerimi birleştirip kalbimi resmetmek gibi seni sevmek. çöldeki suyum, buluttaki nemim, karanlıktaki ateş böceğim benim. sen uzaktayken hayat çok zor ama varlığın, bir yerlerde olduğunu bilmek ve o bedende bir ben olduğumu bilmek susuzda yaşatır ışıksızda. işte böyle bir şey seni sevmek. şimdi sen uyuyorsunya hani, kanatların üzerimde uyutuyorsun da bilmeden, işte budur bana uzağı yakın eden. talı rüyalar rüyam. hayalim zenginliğim. iyi ki varsın, seni bende var edene şükürler olsun.
    0 ...