kanlı kontes..
elizabeth iyi eğitim görmüş, akıllı bir kadın olmasına rağmen çok acımasız ve zalim bir kişiliğe sahipti. kocasının ölümünden sonra iyice sadist davranışlar içerisine girmişti. sonsuzluk ya da uzun hayat olmazsa bile en azından kan banyosu yaparak genç görünümlü bir ten elde etme çabasındaydı. kocası bir asker olarak, savaşta esir düşmüş askerlere duygusuzca işkence ederdi ve elizabeth aslında, nasıl zulmedileceği hakkında bilgileri kocasından almıştı.
söylendiğine göre Bathory, çok sayıda kadın öldürmüş ve yaptığı insanlık dışı eylemlerinde kendinden mevki olarak aşağıdaki kimseler tarafından yardım görmüştür.
--spoiler--
bir hikayeye göre; bir gün , genç bir hizmetçi kız , Elizabeth'in saçını tararken yanlışlıkla biraz ceker , ardından çok sert bir tokat yer , burnundan akan kan Elizabeth'in eline gelir ve o , kızın güzelligini aldığını düşünür. Ardından erkek uşağı Johannes Ujvary'e kızı soymasını söyler ve kızın kollarını bir fıçının üzerinde tutarken atar damarlarını kestirtir. Genç kız öldükten sonra Elizabeth bu kanla banyo yapar. Artık genç kalmanın yolunu bulduğunu ve vampirizim ile gelen bu kanın hayatı olduğunu düşünür.
--spoiler--
Bundan sonraki 10 yıl içerisinde elizabeth bathory'nin yardımcıları ona birçok güzel kız getirdiler. sadece o çevreden değil birçok başka şehirden de köle adı altında getirilen kızlar , kanlarının banyo yapmak için kullanılacağını bilmeden kaleye gidiyorlardı.
elizabeth daha çok genç kızları seçiyordu.
-kızları bağlayıp , ayak parmaklarının arasına yağlanmış kağıtlar koyup önlerinde ateş yakıyordu. bir şekilde ateşten kaçmak için kıvranan kızların ayakları alev almaya başlıyor ve sonra tüm vücutları yanmaya başlıyordu.
-bilinen bir başka işkence yöntemi ise , kızların ağızlarını , çeneleri birbirinden ayrılana kadar çekmesi idi. huyu iyi olduğu günlerinde kızları soyarak erkek misafirlerin önüne çıkartıyordu.
yıllar geçtikçe masum kızların kanına olan ihtiyacı gittikçe artıyordu. yeni işkence yöntemleri geliştirmişti. Mesela kızları tamamen bal ile kaplayıp onları böceklerin ve arıların önüne atıyordu. Bir başka işkence yöntemi ise soğuk su yöntemi idi. Esir aldığı kızları çıplak olarak 0 derecenin altında , soğukta , buz gibi suyla , donarak ölene kadar yıkıyordu.
Kocasının ölümünden sonra , kendisiyle ve güzelliğiyle daha fazla ilgilenmeye başladı. ardından onu gençleştirdiğini düşündüğü kan banyoları başladı. kaleye getirilen kızların kanlarını emiyor , açılan yaralarındaki etleri yiyordu. kontes , alman saatçilerinden ve demircilerinden işkence aleti sipariş ediyordu. air süre sonra csetjhe kalesi tamamiyle bir işkence merkezi haline gelmişti. çivili kafeslerde kızları öldürüyor , onun için özel yapılmış bu kafeslerin altına girip , kanın akması için yapılan delikten banyo yapıyordu. elizabeth bazen iç güzelliği için onların kanlarını da içiyordu. bir süre sonra artık bu basit köle kızların kanlarının bir işe yaramadığını düşünen Kontes , daha asil ailelerden köleler almaya başladı.
olanlar duyulmaya başlandı, ve görevliler kaleye ulaştıklarında 50 kızın cesediyle karşılaştılar. kontes e hapis cezası verildi. sadece yemek ve hava almak için ufak bi delik vardı bulunduğu odada. 54 yaşında da öldü gitti. yakalanışının uzun sürmesni de soylu bi ailesi olmasına bağlayanlar var. tarihin en psikopat karısı diyebiliriz.