aslında şaşırmamak lazım ama hayatında işçilerle işi olmamış kişiye tanıdık gelmeyebilir bu zihniyet. işçi haklarını her zaman savunurum. fakat haklarını savunduğumuz bu insanların kahir ekseriyeti şekilde görüldüğü gibidir. kimse kusura bakmasın, yalan söyleyerek halk yalakalığı yapamam. dost acı söyler...
karakter düşüklüğü işçilerde burjuva ve küçük burjuvalara göre daha yaygın mıdır? kendi gözlemlerime göre durum şöyle: burjuvalarla at başı giderler. bizim gibi küçük burjuvalar da sütten çıkmış ak kaşık değildir ama diğer iki sınıfa göre hallicedirler. sebebini izah ederim ama uzar. george orwell'in "1984" romanını okuyanların anlama ihtimali vardır. aklı olanın, burjuvalarla işçilerin karakter ve ahlaki benzerlikleri üzerinde kafa yormasında fayda vardır. soru şu: neden birbirine en uzak olan bu iki sınıf birbirlerine bu kadar benzerken, küçük burjuvalar ikisinden de biraz daha farklıdır?
peki durum böyleyse suç işçilerin midir? kısmen... zira aralarında çok düzgün olan insanlar da var. yani, istenince, zorlanınca, bedel ödemeyi göze alınca olabiliyor. ben sadece genelleme yapıyorum.
fakat, küçük burjuvanın kendisini ve kendi sınıfından olanları biraz daha düzgün görmesi, işçilerin arasında da düzgün insanlar olduğunu fark etmesi, karakteri pek iç açıcı durumda olmayan kahir işçi ekseriyetini suçlamak için yeterli gerekçe değildir. zira aynı şartlar altında yetişmemişlerdir.
nihat genç'in konuyla ilgili bir sözü "işçileri karakterleri yeteri kadar güçlü olmadığı için suçlamak küçük burjuvalara özgü bir budalalık türüdür".
velhasıl, suçlamamak ama kimin kim olduğunu, kimden ne beklenebileceğini, ne beklenemeyeceğini de bilmek gerekir. romantik hayaller gerçekçiliğimizi perdelememeli...