neredeyse 1 asır öncesinin argümanlarıyla eleştirilen durum. neymiş, çerkesler örgütlenmeyecekmiş. neymiş, türkiye sadece türklerinmiş, geri kalan herkes bunu bilerek yaşayacakmış. ömrüm şu kafadaki adamlara laf anlatmakla geçecek herhalde ama olsun. ben sonuna kadar ümidimi kaybetmeyeceğim, ehehe.
şimdi bak sevgili partizan kardeşim. sen kendin, bazı duyguları içinde en coşkulu haliyle yaşıyor olabilirsin. hatta faşizan bir tutum içine girip, "bana ne lan, ben bu adamların varlığını tanımıyorum. def olsunlar gitsinler. ya da benim istediğim gibi yaşasınlar" da diyebilirsin. ama bu tarz temelsiz, akla ve mantığa uymayan, kişilerin özgürlüklerini kısıtlayan faşizan tutumlara karşı gerekli önlemler yarım asır önceden itibaren alınmaya başlanmıştır, halen de alınmaktadır. bugün sikimsonik bir futbol oyunu oynarken bile açılışta "let's kick out the football racism" yazmasının bir sebebi var herhalde değil mi?
sen istediğin kadar yırt kendini. istediğin kadar parçala. bu ülkede çerkeslerin, kürtlerin, lazların, yahudilerin, hristiyanların, müslümanların, galatasaraylıların, fenerbahçelilerin, beşiktaşlıların ve hatta kanaryaseverler cemiyetinin örgütlenme, toplanma, gösteri ve yürüyüş yapma hakları vardır. toplanıp, belli konularda dikkat çekme, gerekirse vatandaşlık bağı ile bağlı olduğu ve vergi ödediği ülkeyi eleştirme, onu baskı altına alma hakkı vardır. bu sadece diğer etnik gruplar için değil, türkler için de geçerlidir. bütün vatandaşlar için geçerlidir. tüm bu haklar, senin gibi adamların sözüne bakılmaksızın bu insanlara verilir, verilmiştir de.
olaya gelince, çok güzel olmuş, çok da güzel olmuş tamam mı. maksadı çerkes sürgününe dikkat çekmek olan bir grup çerkesin arasında hdp bayrakları açılıyor. bu, yapılan eylemin maksadına gölge düşürür. böyle bir şey istenmemiş, çok da haklılar. sadece hdp değil, diğer partilerin bayraklarına da tepki gösterirlerdi herhalde. bu eylem partiler üstü bir eylem her şeyden önce. öte yandan çerkes sürgünü meselesi, türkiyenin uluslararası arenada ermeni soykırım iddialarına karşı bir koz olarak kullanabileceği bir mesele olmasına rağmen nedense yeterince derinlemesine araştırılmıyor bizim tarafımızdan.
edit: kişisel yargılamalarla ağır ithamlarda bulunmanın manası yok. türkiyede kktc'nin tanınması için yürüyüş de yapılabilir ve kktc bayrakları sallanabilir. ne var bunda? azerbaycan için hatta başka türk olmayan ülkelere destek için de yürüyüş yapılabilir. bunu engelleyen herhangi bir şey yok. bunu yapanların bölücü olma durumu ise şahsi fikirleri fazlasıyla aşar. eğer memlekette kimin bölücülük yaptığını araştırıyorsanız, ilk önce kendisini toplumun geri kalanından üstün tutanlara bir bakın. hiç kimse türk, kürt, çerkez, laz olduğu için diğer insanlardan vatandaşlık mertebesince üstün değildir. bu durum anayasamızın özüne de, ruhuna da aykırıdır. türkiye cumhuriyeti devleti de işte bu bahsettiğim vatandaşlık temelleri üzerine kurulmuştur. eğer bu anayasal düzene karşı çıkıyorsanız, aynı anayasal düzene karşı çıkan pkklı teröristlerden ve diğerlerinden bölücülük anlamında bir farkınız kalmıyor. mesele de burada zaten. birilerini bölücü diye yaftalarken kendiniz alenen bölücülük yapmış oluyorsunuz.