Annemle yolda yürürken, elinde bir tepsi buzlu badem olan, satıcı gençten bir çocuk gördük. Yanımızdan yürürken koşarak önümüze geçti. Bir anda atıldı gitti yere, titriyor, ağzından köpükler çıkıyor. Sara hastası bir yakının varsa daha çok panik oluyorsun, üzülüyorsun tabii ki. Karşımda bahçede oturan yaşlı teyzeye bağırmaya başladım, ambulansı arayın yalvarıyorum kriz geçiriyor telefon almadık yanımıza arar mısınız diye yalvardım. Teyze oralı bile olmadı annem ağlayacak kıvam da ben çıldırmış gibi teyzeye bakıyorum, söyleniyorum. Neden aramıyorsun duymuyor musun beni bir cevap ver teyze diyorum. Kadının umurunda değil. En sonunda teyze konuştu: "Kızım bu sabahtan akşama kadar yüz kez böyle kendini yere atıyor numara yapıyor gidin işinize bakın o şimdi kalkar gider zaten" dedi. Annemle şok içinde gittik oradan ve gerçekten de kalkıp gitti o çocuk. Bu insanlar istanbul'la bizi ilk kez tanıştıran, insanların merhametini kullanarak paralarını alan, pisliklerdir.