bilmem kaç milyon yıllık evrenin sonsuz boşluğunda ufacık bir toz tanesi kadar değersiz, savunmasız, minicik hissetmektir. öyle bir miniciklik ki ilk varoluştan bu yana yaşamış tüm insanların, yedi ceddin, ataların, soyun ve sopun 500 milyon yıl önceki ilkel korkularıyla yüzleştirir. hepsinin kalp atışı göğüs kafesine baskı yaparken o kara deliğin orta yerinde çırılçıplak bekletir. dehşetten ve çaresizlikten dizler tutmaz, ana rahmine geri dönmek için tavan gibi boğucu gök kubbeye yalvarır insan.