gazi üniversitesi'nin afyon'dan çektiği nevi şahsına münhasır hocalarından. himmet hocanın derslerini alan ve çalışmalarını okuyanlar arasında kendisinin çeşitli tanımlamalarıyla karşılaşmak mümkündür; başlangıçta kuşkusuz anarşist, marxist, post-marxist, varoluşçu, nietzscheci gibi ama ona sorulduğunda kendisini bir hümanist olarak tanımlar hem de antisinden. bu yaklaşımın, dünyanın çivisiyle ilgili bir saplama saplantısı sorunu olduğunu ondan sıkça duymaktayız. of course, tanrının ölümüyle gelen crisis, hocanın ubermenschi yorumlayış biçimi. ok, sorun çoksa yorum da çok. nietzsche'nin çağının geçmediğini düşünsem bile hocanın nietzsche bahislerinin aşırıya kaçtığı düşüncemin nafile olduğunun farkındayım; onun nietzscheci bir indirgemeci olduğunu söylesem bile ki söylüyorum, onu bu ifadeye indirgeyemem.
çevirdiği klasik ve modern sosyoloji kuramları, sosyolojik düşüncenin ustaları kitaplarında himmet hocanın, dile hakimiyeti, anlaşılırlığı ve türkçeyi iyi kullanışı kendisine olan hayranlığımı artırmıştır.
küreselleşme, din sosyolojisi ve teknoloji konularında yazdıklarını okudum. himmet hocanın foucault üzerine de enteresan yazıları bulunmaktadır.