insanı çeliskide bırakan bir olaydır. kimsenin, bir hukuk devletinde suçlunun cezasının adalet organları harici kişiler veya kurumlar tarafından verilmesini savunacağını sanmıyorum ama işin içine duygular girince insanın kafası gerçekten karışıyor.ne kadar hak, hukuk,adalet diye diretiyorsak da aklımızın(en azından bendenizin) alamayacagı iğrençlikler karşısında objektifliğimizi kaybediyoruz. buradan, o adamın gözünün oyulmasını savundugum sonucu çıkmasın fakat toplumun okumuş diye tabir edilen kesiminden bile bu linç kültürünü destekleyen görüşler gelince insan düşünmeden edemiyor:acaba suçu ve cezayı sadece değer yargılarımızın sınırları içinde mi degerlendiriyoruz? genel geçer bir hukuk sistemine güvenimiz yok mu? bir yandan da çok basit ve klişe olsa da insanın aklına:"acaba bir yakınımın/tanıdıgımın başına gelseydi bu kadar mantıklı düşünceler ortaya koyabilir miydim?" fikri geliyor. bu örneği vermedeki amaç kimsenin damarına basıp olayı meşru bir duruma çekmek degil ama en insancıl geçinen kişi bile 21 yıl cezanın hakkaniyetli olduğuna inanıyor mu acaba? ha burada yapılacak şey adalet sistemini eleştirmek olabilir, ama mevcut sistemde yasaların verdiği cezayı yeterli görmediğim durumlara karşı nasıl tavir takınacağımı kestiremiyorum. özetle bu konuda aklım gerçekten karışık;mantksal olarak düşündügümde yargı harici herhangi bir kesimden ceza yaptırımının yanlış olduğu kanısına varıyorum ama bu gibi olaylarda mantığımı korumakta da zorlanıyorum.
