içinde birkaç kez gönüllü ve okuyucu olarak katıldığım etkinlik. Şöyle anlatayım günümüzde toplumsal kutuplaşma ve nefret dili söylemleri hızla artmış durumda. Böyle bir ortamda birbirimizi özellikle de ötekileri anlamak, dinlemek için iyi bir fırsat. Yaşayan kütüphanede farklı cinsel yönelim, etnik köken, dinsel köken, hastalık, meslek gibi sebeplerden dolayı yanlış anlamalara ve önyargıya maruz kalan kişilerden oluşuyor. Ötekilerle konuşup onları anlamak, önyargıları ve yanlış anlamaları kırmak gerek. Örnek
HIV+=aids hastası değil
-Feminizm erkek düşmanı değil.Çoğunu erkeklerle cinsel ve aşk hayatı var.
-Şizofrenlerin hepsi saldırgan değil
Bir süre sonra insanlara karşı önyargı falan kalmıyor insanda çünkü etten kemikten insanlar olduğunu anlıyorsun. Kürt ve başörtülü konusunda hala önyargılarım var, onları kırmak için bir kaç okuma daha lazım.