Hz. Muhammed güç değil, hak-hukuk merkezli bir yaşam sürdü. Fakirin, ezilenin, o döneme kadar insan olarak görülmeyen mal-meta muamelesi yapılan kölelerin birey olarak hak ve özgürlüklerinin teminat altına alınmasını islam bilinciyle sağladı.
Birgün huzurunda konuşurken titreyen bir adama Rahat ol! Ben kral değilim. Ben sadece kuru ekmek yiyen bir kadının oğluyum. demesi, topluluk içinde otururken dışarıdan onu tanımayan yabancı biri geldiğinde, Peygamberin diğerlerinden farklı-üstün-havalı bir görünüşü-duruşu olmadığı için "Hanginiz Peygamber?" diye sormak zorunda kalmasının bilinmesi, zengin-soylu ailelerden müslüman olanların, önceden köle olan müslümanlarla aynı sofrada, halkada bulunmaktan rahatsız olmaları karşısındaki püskürtücü net tavırları açıkken bugün bizlerin 1400 yıl önceki hak ve adalet ortamından çok geride olduğumuz kesin gibi...