imamın sıçtığını gösteren açıklama. imam osurursa cemaat sıçarmış, onu anladık. da imam sıçarsa cemaat ne yapar onu da şimdi gösterimli olarak öğreneceğiz.
tayyip erdoğan, iyiden iyiye don kişot'a benzedi. artık gerçek düşmanlarımızı bir kenara bırakıp, ya gerçekte var olmayan; ya da var olup da bizimle ilgisi minimum seviyede olan etkenlere, aktörlere saldırıyor. emin olun şu anda türkiyeye çıkarları gereği düşman olan ülkelerin hemen hepsi erdoğan hükümetinden o kadar memnun ki. çünkü şu anda erdoğan tam anlamıyla natonun putini konumunda. üstelik, hiç kimsenin ittifakını güçlendirmek istemeyeceği türden bir putin bu.
seçimlerden sonra şu ortaya net olarak çıktı: başbakan kendi partisinden bir çatlak çıkmadığı ve büyük bir ekonomik kriz çıkmadığı takdirde bu ülkenin yönetimindeki bir numaralı aktör olarak kalacak (ister cumhurbaşkanı olarak, ister başbakan ister başka bir makamda). ama asıl mesele, halktan aldığı bu desteğe rağmen ülkeyi yönetebilecek mi? yanlış anlaşılmasın, darbe vs anlamında söylemiyorum. başbakan bu kafayla bu ülkeyi ne kadar yönetebilir? kendi partisinden ne kadar destek alabilir? her şeyi dış güçlere, israile, faiz lobisine, paralele ve daha aklıma gelmeyen pek çok şeye bağlayan, neredeyse 15 yıldır ülkeyi yönetmesine rağmen hiç bir sorunu kendisinde aramayan, kendisinden başka hiç bir politik aktörün desteğini almayan bir partinin ülkeyi yönetmesi ne kadar mümkün olabilir? böyle bir durumda akpli bürokratlar, yetkililer dahi başbakanın sözlerini, emirlerini ve talimatlarını sorgulayacaktır. neticede himmleri, goebbelsi olmadan hitler gibi bir adam bile ülkeyi yönetemez. belli ki arınç da, gül de, ali babacan gibi genç aktörler de bu rolü oynamaya ve başbakanla benzer tandanslarda açıklamalar yapmayı kendilerine pek yakıştıramıyorlar her şeye rağmen.
sayın başbakan hem kendisi hem de ülkemiz için çok tehlikeli bir yola girdi. bu çok açık. Allah sonumuzu hayır etsin demekten başka elimizden bir şey gelmiyor maalesef.