nasıl bir şey size nefretle bakılan bir yerde başbakan olmak. sevilmediğinizi, istenmediğinizi bildiğiniz halde o bakışlara maruz kalarak yüzsüzce o makamı terk etmemek. gerçekten bu işte bu bakışlara, bu muameleye değecek kadar ne var. neymiş bu koltuk sevdası, bu para sevdası.