liseye yeni başladığım zamanlar; ne lanet bir dönem... bambaşka insanlar, yepyeni ortamlar, değişen duygular...
ben:b, arkadaşlar:a
beş kız yeni kaynaşmışız. kantinde oturmuş sohbet ediyoruz. arkadaşım kapıdan giren çocuğu görünce:
a: ayyy allahım şuna bak!
koro:
-oha ya bu nasıl bir şey!
-uuu beybi.
b: kızlar, kızlar...salyalarınızı toplayın.
a: çok yakışklı değil mi yoko.
b: o ne ya çiyan gibi sarı.
a: hadi be, aynı kıvanç.
b: banane ya alla alla. birkaç masa ötemize oturuyor.
kantinde çalışan teyzenin yanıbaşımızda oynayan küçük kızı arkadaşım tarafından çağırılıyor ve şov başlıyor.
a: fıstık, şurda oturan abinin adını öğrenip gelsene.
-tamam, deyip koşuyor çocuk. bağıra çağıra:
-abi bakar mısın senin adın ne? şuradaki abla soruyor.
sarı oğlan bizim masaya döner dönmez pislik arkadaşların hepsi masanın altına giriyor ve ben kabak gibi ortada kalıyorum. bana bakarak:
-harun, diyor.
bende bir sessizlik, bir aydınlanma, bir kızgın kumlardan serin sulara atlarken ayağı kayıp kumlara takılma haleti ruhiyesi... o üç saniyelik sessizlikte küfür lügatı yazıyorum içimden. dimağım çok taze daha, hayret ediyorum o kelime birleşimlerine.
-senin adın ne?