Avukatlık stajı yaptığım Kütahya adliyesinde başıma gelen olaydır. Yerel haberlerde bile çıktı. Adliye tuvaletinde hacet giderildikten sonra kapıyı açamıyorum, anahtar boşa dönüyor. Kimseye rezil olmayayım diye yardım da çağıramıyorum. Kapının üstündeki aralığı gözüme kestirdim; sığarım ya ben buraya, koridora atlarım kimse gelmeden ne olacak ki dedim. Yukarıya tırmanıp göbek üstü o araya girdim. Ama bir yere kadar. Orada, tavanla kapının üstü arasına sıkışıp kaldım. Gelenleri duyunca geri ineyim dedimse de nafile. Derken içeri üç adam girdi. Kardeş ne arıyon sen orada faslı uzun sürmeden itiraf ettim; içeride kaldım ve buradan geçerim düşüncesi ile burada sıkıştım kaldım. O zaman biz seni buraya doğru assılalım dediler. Onlar oraya doğru beni çekince ben tam arayı ortaladım ve hepten adam akıllı sıkıştım. Bu böyle olmayacak itfaiye çağıralim dediler. Itfaiye geldi, duvarı kesiyor. Tüm adliye orada, Başsavcı indi geldi, ben enkaz altında kalmış gibi beyaza bürünmüş bir vasiyetteyim.. neyse oradan tahliye edildim ve altı ay boyunca beni her görenin kahkahaları ile geldim gittim o menhus metruk binaya.
Bu da böyle bir anımdır. Daha kimseye anlatmadım da a dostlar.