Kendisinden ceza usul dersi almıştım zamanında. Derste çoğunlukla sanatçılarla olan muhabbetini anlatırdı. Geçen sezenle oturuyoruz, Ataol ile birlikteyken... gibi muhabbetleri bitmezdi. Bunlarla birlikte anlattığı şeyler güzeldi. Hukuk, insan hakları, hümanizm, adalet... Aynı fikirdeydik bu konuda zaten. Ancak gerek fakülte, gerek ankara barosu, gerekse şu an barolar birliği yönetiminde yapılanları az çok bildiğimiz, duyduğumuz, gördüğümüz ve maruz kaldığımız için samimiyetine inanmadığım hukuku siyasi emelleri için kullanan hukuk fakültesi mezunu siyasetçi. Kendisi hiçbir siyasetçiye güvenmediğini daha önceden belirtmişti. Gerek siyasette aktif olan bir aileden gelmesi gerekse kendisinin barolar birliği bünyesi altında siyaset yapması güvensizlik duymasının en öemli nedeni. Kendini bilyordur sonuçta.
Gelenlerin gidenlerden hiç de farklı olmadığını gördük. Bu milletin kaderi bu herhalde.
Kimsenin partizanı şakşakçısı olamayın ağalar. Ben bunu bilir bunu söylerim.