medianeras

entry15 galeri
    10.
  1. -- spoiler --

    Medianeras, romantik ögeler barındırsa da ilgiyi bu yönde tutma gayesinde değil.

    Gustavo Taretto, çektiği çeşitli kısa filmlerin içerisine Medianeras (Yan Duvarlar) gibi biryapımı eklemeyi başarmış bir yönetmen. Bununla birlikte Taretto, ilk uzun metraj deneyimini Medianeras ile yapmış. Riskli bir hamle olarak tanımlanabilecek bu durum, Taretto’nun bilinçli tercihleriyle hakkını vermeyi başarmış diyebilirim.
    Film, metropol olarak nitelendirilen kentlerden biri olan Buenos Aires’in kapsamlı bir mimari, sosyal ve kentsel eleştirisini barındıran bir bölümle izleyiciyle buluşuyor. Bu bölümde detaylı, çarpıcı ve birçoğunu istanbul gibi bir şehirde yaşayanların da farkında olduğu gerçeklerle karşı karşıya kalıyoruz. ‘’Şehirli’’ insanın zaman içerisinde süregelmiş sosyal ve psikolojik problemleriyle birlikte modern çağın içerisinde ortaya çıkan ve buna bağlı olarak tamamiyle içerisinde bulunduğumuz dönemin yaşam şartlarıyla bütünleşik bir şekilde hayatımıza adapte olmuş çeşitli problemler olarak nitelendirebileceğimiz türlü saptamalar söz konusu.
    Biz de bu problemlerle kendimizi ve bize ait olan problemleri özdeşleştirirken bir yandan da filmin bize gösterdiği sorunları net bir şekilde içerisinde barındıran iki farklı bireyin filmin eksenine girişine tanık oluyoruz. Girişi romantik öğeler barındıran filmlerle ilgili olarak yapmanın sebebi de işte burada başlıyor. Popüler kültür içerisinde ‘’Geek’’ olarak tanımlanan Martin (Javier Drolas)ile tanışıyoruz önce. Grafik tasarım işiyle uğraşan ve filmin başındaki, Buenos Aires ve yerlileriyle ilgili tüm tespitleri kendisinden dinlediğimiz bir karakter olan Martin, yalnızlığı tam manasıyla yaşayan ve arayış içinde olan bir karakter. Sahip olduğu özellikleri ve yaşam tarzıyla, birçok kişinin acıyabileceği bir kişilik. Martin ile birlikte Mariana’yı (Pilar López de Ayala) da filmin eksenine dahil olarak izliyoruz. Mariana’nın kendine has problemlerini gördükçe bir yandan da modern, yalnız kadın figürü ortaya çıkmıyor değil. Yıllarını ‘’Wally Nerede?’’ isimli bir kitaptaki Waldo isimli karakteri bulmaya adamış ve Martin gibi sevgilisinden ayrılmış, hiçbir mimari eser ortaya çıkarmamış bir mimar.
    Medianeras’ın elindeki en büyük kozlar olan bu iki karakteri, film süresince adeta keşfediyoruz. Bu keşif sırasında karakterlerin ortak özelliklerine, farklı yanlarına ve sosyal ilişkilerine tanık oluyoruz. Gustavo Taretto’nun film boyunca ortaya çıkardığı karakter çözümlemeleri bizlerin de her seferinde içerisinde kendimize ait bir şeyler bulmamız nedeniyle değer kazanıyor diyebilirim. Bununla birlikte bu süreç içerisinde izleyiciyi bekleten, karşılaşma anı olarak isimlendirebileceğim anı devamlı erteleyen ancak beklentileri boşa çıkarmayan bir senaryoya sahip.
    Sonuç olarak Medianeras, metropoller içerisinde yaşayanların birçok kez aklının bir köşesinden geçmiş olması muhtemel gerçeklerle bizleri karşı karşıya bırakırken, diğer yandan da oldukça değerli çözümlemeler yapıyor. Detaylı ve zekice olarak nitelendirebileceğim senaryosu ve kurgusuyla özgün bir yapım olmayı başarıyor. Bir yandan da Buenos Aires’in özellikle mimari açıdan istanbul ile olan özellikleri dikkate değer. Film boyunca tüm yaşananların üzerine finali acele edilmiş hissiyatı uyandırmıyor değil. Yine de oldukça değerli bir yapım olarak bir yere not edilmesi gerekiyor.

    -- spoiler --
    3 ...