avukatlık mesleği savunma üzerine kuruludur. bir avukat müvekkil ya da müvekkilesini savunurken sadece suçsuz olduğu üzerine kurmaz savunmasını. suçu oluşturan nedenleri, kişiyi suça götüren olaylar dizisini ve bu dizin içinde sanık, ya da davalı-davacının bu suçlamanın neresinde durduğunu sorgular, sübut delillerle de ulaştığı sonuçları yine yasalar çerçevesinde ortaya koyar. bir avukat mesleğini icra ederken "savunma hakkı kutsaldır" prensibi üzerinden hareket eder. cem garipoğlu bir suçlu olabilir ama bu ancak adil bir yargılanma neticesinde ortaya çıkar. eğer avukatları icra ettikleri savunma işinde suçlayacak olursanız bu ihkak-ı hak yolunun açılması demektir. o zaman sormazlar mı adama "behey kardeşim madem yargılamaya gerek yok o zaman ne gerek var mahkemelere. o zaman herkes birbirini suçlu ilan etsin ve kendi hakkını kendi elde etsin(ihkak-ı hak)". bu ne evrensel hukuk normlarına ne de hakkaniyete sığar. hukuk devleti içinde yaşıyorsanız savunmayı da kabul edeceksiniz. aksi halde hutularla tutsiler gibi kabile devleti olmayı hak ediyorsunuz demektir.
