yakında mutlaka yapacağım başkaldırıdır.
dört- beş yıllık çalışma hayatımda istifa eylemi, gençliğin verdiği delilik olarak yorumlanıyor, yıllarını verip de içinde kalan ukteleri parantez içinde hapsetmiş bünyelere. yıllarca hobi, fobi demeden zaten hayatımı adamak zorunda kalacağım mesleğime. kaçınılmaz bir son bu, biliyorum. fakat her yolu denemeden de teslim olmaya niyetim yok. şu an itibariyle beni tutan şeyse tamamen duygusal(!). kapıyı vurup şu an çıktığımda, birik(me)mişimin beni 1 ay bile idare etmeyeceğini biliyorum. kariyer sitelerindeki ilanlarda aranan o süper kahramanları elime geçirirsem linç etmek isteyeceğim.
istifa istemim aslında kendime olan görevim gibi geliyor bana. yaptığınız işten hiçbir şey anlamayan, sürekli " unknown command press f1 for help" tepkisi veren patronlarla çalışmak hiçbir ders literatüründe geçmiyordur. okul deprem yönetmeliği, sanat tarihi, bina teknolojisi bilgilerini verirken, bu akbabalarla "savaşma ve savunma sanatlarını" da verebilse keşke. acı bir gerçek var ki bunun da son derece farkındayım; burdan gidersen ne olacak, e yine aynısı olacak. ne parayı bi şekilde vuran patronlar farklı, ne de projelerin hep bir yere yetiştirme telaşı farklı. istisnalar da bizden hep teğet geçtiğine göre. aynı tas aynı hamam bu dünyada harita üzerinde bıraktığım küçücük lekeler biraz daha artmış olur. bu da birşey di mi..