marc pierini görüşleri (arada cengiz çandar yorumları da var.)
Batının bugünün Türkiyesi'yle ilgili sorunu oldukça basit: AKPnin Mayıs 2013ten beri seçtiği yol, bir liberal demokrasinin kriterleriyle artık uyumlu değil. Sadece kutuplaşma Türk toplumunu daha fazla bölmekle kalmadı, hukukun üstünlüğü önemli ölçüde geriledi.
Üç dönem sınırlamasından ötürü, gelecek yılın seçimleriyle birlikte deneyimli siyasetçiler kuşağının tümü sahneden yok olacak. Yerlerini daha genç, her şeylerini yeni seçilmiş cumhurbaşkanına borçlu olacak gelen-giden milletvekilleri alacak. Temizlenmiş bir yargı, polis ve idare ve susturulmuş bir basınla Türkiyede cumhurbaşkanlığı yetkilerinin boyutları görülmemiş ölçüde olacak.
Bu yeni siyasi çerçeve ve Türkiyenin Batı dünyası ile ilişkilerinde hiç kuşkusuz uyumsuzluk söz konusu olacak. Türkiyenin demokrasi tipi artık liberal olarak addedilmeyecek.
------
...Washingtonda Türkiyeye karşı nasıl davranılması gerektiği konusunda tartışmalar yaşandığından ama giderek Türkiyeye bir 'Avrupalı ülke yerine, ABD ile yakın ilişkilerinin korunmasına çalışılan bir Ortadoğulu, örneğin bir Ürdün gibi davranmak' trendinin ağır basmaya başladığını anlattı.
-----
Türkiyenin 'demokrasi eşiği'ni bir türlü atlayamaması, 'soğuk savaş' sayesinde Batı dünyasının güvenlik sisteminde NATO- yer almasının üzerine, AByi ekleyememesi ve giderek Tayyip Erdoğanın 'tek adamlık' hesapları ile simgelenen bir 'Üçüncü Dünya' ülkesi olmaya doğru direksiyon kırması, ekonomide gerekli eşiği bir türlü atlayamamasıyla ilgili olabilir mi?
-----
Financial Times önceki gün dört sayfalık mükemmel bir Türkiye raporu yayımladı. Manşette Daniel Dombeyin 'Danger lies ahead on lonely road' (Yalnızlık yolunun üzerinde tehlike yatıyor) başlıklı yazısı var. Yazıda da çok önemli bir tespit. Ali Babacanın 2007-2008de kişi başına düşen milli gelirde 10.000 dolara ulaşıldığını, ama o gün bugündür, 10.000 dolardan 11.000 dolara çıkabilmekte dahi çok sorun yaşandığını söylediğine gönderme yapan Dombey şu bilgiyi aktarıyor:
"Çok kez nüfus yapısıyla övünen ülke, OECD ülkeleri arasında 15-29 yaş grubu arasında işsizlik ve eğitimsizlik oranı en yüksek olan ülke. OECD ortalaması yüzde 16 iken, Türkiyede bu oran yüzde 35. Bu tür eğitimsel özellikler, ekonomide de yansıyor: Sanayi ürünleri ihracatında yüksek teknoloji ürünlerinin oranı yüzde 2. Bu oran, on yıl öncekinin altında, Polonya, Meksika, Güney Afrika ve Rusyanın çok altında."