liberalizmin bir formudur. liberallerin sağa daha yakın olanlarının mensubu olduğu siyasal pozisyon olmakla beraber, muhafazakâr duruş ile liberal değerlerin kombinasyonu sonucu ortaya çıkmış, ideolojik olarak pek katı olmayan bir ideolojidir. toplumun etnik ve dinî değerlerini açıkça desteklerler ama buna karşı çıkanlara da devlet müdahalesinden yana değillerdir. ekonomik olarak sosyal devlet anlayışını öne çıkarabilirler. bu anlamda klasik liberallerden ayrılırlar. klasik liberaller tam rekabet piyasasını (vahşi kapitalizm) savunurken, muhafazakâr liberaller onlara katılmaz.
muhafazakârlığın bir çeşidi olan liberal muhafazakârlık ile karıştırılmaması gerekir. liberal muhafazakârlar, devletin ekonomiye hiç karışmaması gerektiğini söyler ve özelleştirmeleri destekler. ekonomik olarak tam anlamıyla klasik liberallerle aynı fikirlere sahiptirler. ekonomideki bu liberal tasavvurlarına rağmen siyasette aristokrattırlar. sosyal devlet anlayışına karşıdırlar. onlara göre insanlar eşit değildir, dolayısıyla eşit olmayanları ekonomik olarak eşit kılmak da doğru değildir. devletin işlevi yoksullara yardım değil, güvenliği sağlamaktır. ekonomi, en beceriklinin en üste çıkacağı bir arenadır. bu yönleriyle eşitliği, sosyal adaleti ve refah devleti uygulamalarını savunan muhafazakâr liberallerden ayrılırlar. ayrıca liberal muhafazakârlar; din, gelenek ve ahlak gibi motivasyonlara muhafazakâr liberallerden daha sık başvururlar. onlara göre eğitim ve sağlık gibi hayati alanlar dışında, tüm ekonomi politikalarına piyasa yön vermeleridir, piyasa politikadan önce gelir. orijinaliteleri şudur ki, liberal muhafazakârlar klasik liberal iktisat teorisi ile sağ kanadın siyasî değerlerini (din, gelenek, ahlak, milliyet) bir araya getirebilmiş yegâne politik görüştür. muhafazakâr liberallerin bunlardan çok farklı olduğu aşikârdır.