hem almanların hem de rusların ezdiği tarihin en öksüz ülkesidir.
Polonya nüfusu yüksek olmakla birlikte küçük bir kasaba gibidir.
Polonya vatandaşları bile "ülkemizden hoşlandın mı?" sorusunu gayet alaylı sorar.
Çoğu ülkesini sevmediği için avrupanın çeşitli ülkelerine dağılır.
Polonya'da yaşayan bir birey olarak şunları söyleyebilirim.
Konumu o kadar güzel bir ülkedir ki tam 6 komşusu vardır.
Yaşam gayet ucuzdur fakat yemek kültürleri berbattır, çok yağlı ve ağır yemekler tercih ediyorlar.
Öyle çok fazla yeni ve modern binası yoktur çoğu şehir kasvetlidir. Eski binalar sinema, alışveriş merkezi ya da sanat galerisi olarak düzenlenmiştir.
Din olarak koyu katoliktirler anayasa bile dinin etkisinde kalmış fakat demokratik bir yönetime sahiptir.
Çok fazla bir doğal kaynağı olmasa da ceviz fındık gibi ürünler bol bol yetişiyor.
Sokaklar belirli saatlerden sonra hiç tekin değildir.
Çoğu eyalette paskalya ile birlikte bahar şenlikleri düzenlenir ve bu uzun süre devam eder. Yahudilerin eskiden yaşadığı bölgelerde hala yahudi mahalleleri ve korunaklı ev tipleri mevcut.
Ülkede rus ve yahudiler hala yaşıyor.
Dil konusunda aşırı tembeller. Kendi dilleri dışında pek bir dil bilmezler. Ingilizce biliyorum ya ne olacak diye giderseniz kıvranırsınız dert anlatacağım diye.
Gençler arasında fransızca popüler bir dil ama o da türkiyedeki garson ingilizcesi kıvamında.
Edit: polonlar türkleri seven ve saygı duyan nadir insanlardır.
Nedeni ise tarihten gelir.
Aslında osmanlının çocukları olduğunuz için sevilirsiniz çünkü paramparça olmuş bir ülkeyi o dönemde sadece osmanlı devleti kabul etmiştir. Yani lehistanın varlığını ilk kabul eden devlet osmanlıdır bu nedenle türk denildiğinde polonyada diğer avrupa ülkelerindeki soğuk duş etkisi yaşanmaz.