bütün hazırlıklar yapıldı. domatesler özenle kübik halde doğrandı. soğan ve biber doğrandı. herşey çok güzel gidiyordu. fakat oda ne tüp bitmişti. arkadaşım bir koşu karşı teyzeden minik tüpü kaptı geldi. afiyetle yemeğimizi yedik. 2 gün sonra finaller bitti ve biz dönüş hazırlıklarına başladık. ben erken gideceğim için arkadaşa "ben gidiyorum sen tüpü verirsin" dedim. oda "tamam" dedi. zaman su gibi aktı okul başladı ve biz gene aynı eve geldik. eve ilk gelen bendim ve teyze kapıdaydı. 3-5 hoş sohbetten sonra teyze tüpü sordu. bende bizim salağa güvenerek kendimden emin bir biçimde "teyze verdik ya tüpünü" dedim. teyzede "evladım ne tüpü vermediniz işte" dedi. ardından işi iyice artsitliğe vurarak "teyze senin yaşın kaç?" dedim. 78 cevabını aldıktan sonra "ya teyzecim bak insan 60 yaşından sonra omega-3 denen maddeye daha çok ihtiyaç duyar çünkü beyin unutkanlaşır" dedim. teyzede üzgün bir biçimde "ya evladım kusura bakma işte ne yaparsın" dedi. bende "yok ya önemli değil olur böyle şeyler" dedim. eve gittim ne göreyim tüp. tüpü kimse görmeden tüpçüye sattım. pişmanım teyze özür dilerim