Cezmi Baskın'ın ne kadar iyi bir oyuncu, sırrı süreyya önder'in de ne kadar iyi bir yönetmen olduğunu kanıtladığı film.
Darbe dönemi sosyal hayatını yansıtması bakımından, o zamanları görmemiş, benimde dahil olduğum insanların, o dönemin vehametini az çok anlaması için bu filmin izlenilmesinin faydalı olacağını düşünüyorum.
Konseyin geldiği sahne ile "babam ve oğlum"un ilk sahnesi arasında ilginç bir benzerlik var. ikisinde de aynı sebebten içim burkulup gözlerim doldu.
Doğu ve güneydoğu'da baskıların ve yasaklamaların insanların kültürel değerlerine kadar uzanması, cuntanın oraya daha fazla zarar verdiğini bir kanıtı. Bu filmden anladığım: Cunta yüzünden bütün kesimler çekti ama azınlıklar 'birlik ve dirlik' korkusuyla daha çok baskıya maruz kaldı.
Filmin mesajı, haydar'ın üzerine düşen bezin üzerine yazılan "Cuntalar olmasın" dır.
Ayrıca filmin bir yerinde dilber ay ve cezmi baskın kumandanlara tavuklu, hacılı, akşamlı bir düet yapıyor ki gerçekten şahanedir.