şöyle gençliğinden başlasa anlatmaya; mektep yıllarını o zamanlar taksimi, istiklali, karıştığı siyasi hareketleri, istanbulu, yaşadığı gördüğü hissettiği tarihi semtleri, anılarını ve bilgilerini iç içe geçirerek anlatsa.
müzikten bahstetse tanıklık ettiği bi sürü konseri, tanıdığı müzisyenlerle olan anılarını, rock n roll kafasını, gitar fetişini anlatsa.
sinemadan bahstetse tanıdığı oyuncularla anılarını sevdiği filmler hakkında yorumlarını, etkilendiği akımları araya anlaşılır teknik bilgiler de sokarak anlatsa.
medyadan, televizyondan bahsetse son 20 yıldaki gelişimini, hangi programın kime neden hitap ettiğini, medyanın iç yüzünde neler döndüğünü, tanıdığı medyatik insanlarla olan anılarını anlatsa.
çünkü geçenlerde bi yorum yaptı; insanlığın bilgi birikimi, kütüphaneleri çığ gibi büyüyor ve bilgiye erişimi bi o kadar da kolaylaşıyor ancak insanlık hiç ilerlemiyor, hep aynı. dürtüleri, hırsı, bencilliği ve cehaleti kadim... gibi bir şeydi. ben de, hah tam olarak böyle işte dedim.
evet böyle de psikolojik sosyolojik çıkarımlarıyla beraber bi kitap yazsa okunurdu be.
