the mankind belgeselinde 7. bölümde buradan bahsetmiştir.
olay şöyle gelişmiş:
" istanbulun alınışından 30 yıl sonra bir gemi güney afrika kıyılarında fırtınaya yakalandı. ancak bu yeni keşifleri açacak. kaptanı portekizli bartolomeu dias, kendisi bir uzman denizci ve kaşif.
afrikanın en ucundan hindistana giden yol arıyor. şimdi dias, herkesi etkileyecek bir seçimle karşı karşıya. ya kayaları vurup ölme riskini alacak ya da bilmediği rotaya sapacak. o atlantik okyanusunu seçti. geminin yelkenleri eski romalıların yaptıkları gibi yapıyor: 3 köşeli latin yelkeni.
güney atlantikin bilinmeyenlerine gidiyorlar. 13 gün boyunca kara gözükmüyor. haritaları bir işe yaramıyor. denizlerde kayboluyor. ancak yazgısı, doğanın dalgaların altına gizlediği çok önemli bir kuvvet sayesinde değişiyor: okyanus kuşağı (http://tr.wikipedia.org/w...ak%C4%B1nt%C4%B1lar%C4%B1 ).
dünyanın dönüş yönüne karşı akan güçlü rüzgarları yol açtığı çok büyük bir dairesel akıntı. mississippi nehrinin (http://tr.wikipedia.org/wiki/Mississippi_Nehri ) akışından 4 bin kat daha güçlü.
okyanus kuşaklarının keşfi denizcilikte çığır açtı. dias, bu toprakları tanrı ve vatan adına keşif etti: ümit burnu.
burasi baharat yolu ve konstantinopolisi bypass eden yeni deniz yolu için büyük önem taşıyor. çünkü burası doğruca hindistana çıkıyor. burası 50 yıl içinde dünyanın en kalabalık gemi rotaları haline geldi. her yıl burundan 44 bin mal geçti."