Bütün baskılara rağmen bu senede inşallah yapılacak olimpiyatlardır. Dünya'nın 160 ülkesinden dini, dili, rengi, ırkı birbirinden farklı yüzlerce çocuk gelip yine Türkçe şarkılar söyleyip bizi mest edecekler. Hükümetin sırf cemaate olan kininden ötürü bu olimpiyatları engellemeye çalışması talihsizlikten başka bir şey değildir. Bu okulların öğrencileri ileride büyüyüp iş sahibi olunca içlerinde Türkiye'ye ve türk insanına o okullardan ve olimpiyatlardan ötürü bir ünsiyet hissedeceklerdir. Tüm bu güzellikleri dış güçlere bağlamak gafilliktir, haksızlıktır. o okulları açan insanlar arkalarına Allah'ın inayetinden başka hiç bir devletin gücünü almamışlardır.
o öğrencilere misyonerlik yapılmıyor veya zorla bir düşünceyi benimsetme gibi bir şey uygulanmıyor. Onların yaptıkları sadece güzel bir şekilde islamı ve insanımızı temsil etmek. bir şeyi temsil etmek sözlü tebliğden kat kat güçlüdür.
Geçen sene istanbul'da ki olimpiyatlara katılmıştım ve o neş'e o kadar hoşuma gitti ki hepsini bağrıma basasım geldi. Başbakanın kutuplaştırıcı konuşması haricinde geçen sene ki olimpiyatlar açıkçası gözlerimi doldurdu.
Bir de genelde islami bazı çevreler bu olimpiyatlarda peygamberimizin yakazeten görülmesiyle alakalı sorular sorup eleştiriyor. Resulullah(as)'ın buraya gelmeyeceğini, rüyalara girmeyeceğini iddia ediyorlar. Allah'ın inayetinin olduğu bir işi elbette resûlü de destekler. Efendimiz bir işi başlangıcı veya sonuçlarına göre destekleyebilir. Bu olimpiyatlar belki islamî olarak kadınların ve erkeklerin bir arada bulunması bakımından doğru değildir; fakat bu işin neticesinde bir çok hayır var. bu insanlar sayesinde o okulların olduğu yerde binlerce kişi güzel temsil yüzünden müslüman olmuştur. sadece orta afrika cumhuriyetinde bir kabile -ki kabileye mensup olanlar binlerce kişidir- bu insanların bir bayram günü kurban etlerini getirmesiyle onları tanıyarak müslüman olmuştur. bu okullar eğer gittikleri yerlerde islama ve bize olan düşmanlığı yüzde 99'dan yüzde 98'e düşürmüşlerse görevlerini ifa etmiş sayılırlar. Allah'ın resûlünün "birinin müslüman olmasına vesile olmak, yeryiüzü dolusu kızıl deveden daha hayırlıdır" minvalinde bir hadisi vardır. bu insanlar benim bildiğim gördüğüm, onlarca insanın islamla müşerref olmasına sebeb olmuşlardır. bir de benim bilip görmediklerimi düşünün...
biz buradan onlar hakkında çok kolay ahkam keseriz. birilerine çamur atmayı adet haline getirdiğimizden gittikçe paranoyaklaşıyoruz. gidin orta asya'ya ata topraklarına bakın. oralara bu insanlar gidipte dönmediler, kabirleri orada, memleketlerinden binlerce kilometre ötede. ölüp dar-ı bekâya göçmüş insanlar hakkında konuşurken biraz daha dikkat etmeliyiz. bu işin ahiri/ahireti de vardır...