sanırım hasan pulur'un yazısında okumuştum.
köyün birinde kuraklıktan herkes dert yanıyormuş. toplanıp yağmur duasına gitmişler, lakin bir tek bulut bile gelmemiş. bir gün köydeki bektaşinin de onlarla birlikte gelmesini istemişler. bektaşi kabul etmiş. yağmur duasundan sonra şakır şakır yağmur yağmış. "nasıl yaptın?" diye sormuş köylünün biri. bektaşi adama bakmış ve şöyle demiş: bu günlerde yukarıdakiyle aramız kötü. yağdırma dedim O da yağdırdı.