1950'lerden itibaren türkiye'de din ve siyaset ilişkisini araştırmaya başladı. kitaplarında islam dininin kitleler arasındaki etkisi inceledi. daha çok sunni islam üzerinde duran mardin, bu çizgideki tarikatları mercek altına aldı. nakşibendilik ve nurculuk gibi tarikatların toplumun kılcal damarlarına sızdığını saptayan mardin, bu durumun siyasetin geleceğini de belirleyeceğini vurguladı.