bu yılki ramazan eziyetlerinden birisi hatta en felaketi. **
ramazanda davul çalmanın bir anlamı, hissiyatı vardır. bizi eski günlere götürür, "- ahh nerde o eski ramazanlar" geyiği yapmak için ev halkı uykudan yeni kalkmış gözlerini bile açamamasına rağmen gecenin bir yarısı pencereden salak salak bakarak ramazan davulcusunu izler, söylediği manileri anlamaya çalışır. sonra sıçana kadar evde ne varsa yiyerek uyur.
yok ama nerde o eski ramazanlar??? bizim burda piskopat bir davulcuya çattık. bırakın mani söylemeyi, adam "düm teke düm tek" bile yapamıyor. bütün gece "düm düm düm dümmmm". arabaların alarmı çalıyor, köpekler havlayarak kaçışıyor ama bu manyak istifini bile bozmadan en az yarım saat aynı sokakta dolaşıyor. gecenin üçünde yataktan fırlayarak uyandım, ne oluyor diye. zaten deprem paranoyası ile uyuyoruz, ama bizim davulcuymuş.
bir insan ancak bu kadar görev bilincinde olabilir. amacı her ne pahasına olursa olsun mahalleyi uyandurmak. allahım bu ne azim, bu ne görev bilinci.
adının mahmut olduğunu tahmin ettiğim bu davulcuya söylemek istediğim bir şey var: