izlemeye geç başladığım ve geç bitirmek için epey çaba sarfettiğim dizi. film izleyen insanım. yerli yabancı dizi izleme huyum pek yoktur. o kadar sezon peşinden koşmam için epey ilgimi çeken bir şey olması gerekiyordu. işte sonra breaking bad'le tanıştım. bir tanışma pir tanışma. hani dedim ya film izlerim diziyle pek haşır neşir değilimdir diye. dendiği gibi breaking bad de zaten upuzun bir film gibi. ondan ötürüdür ki sıkılma gibi bir sorun olmadı. oyunculuklar, çekimlere gösterilen özen, senaryo, walter White, jesse pinkman, çıkarcı avukat, hank beni benden aldı. dizi dediğin budur işte. müthiş perfect şahane vb. ne kadar sıfat varsa kendisine takdim ediyorum.
--4.sezon spoiler--
walter'la labarotuvarda çalışan o efendi çocuk öldü ya ben bi şey demiyorum. hem de bizim walterla jesse'nin ellerinden. hank bizim bu adamın şarkılı türkülü klibini ağzından salyalar akıtarak walter'a izletti ya içim cızz ediverdi. işte o anda walter artık tam olarak kötü adam oldu gözümde. gerçi hala severek seyrediyoruz.
--4.sezon spoiler bitti, yine bekleriz --
sen ne işlere bulaştın be heisenberg. güzelim memuriyetin vardı. ölceksen ölcen, ölüm hayatın bir parçası. bakardı ailen bir çaresine. o şirret karın hallederdi, çekip çevirirdi.