ben doğduğumda göz kanalım tıkalıymış. gözyaşı dolaşımı olmayıp, sürekli ağlıyor gibi akıyormuş sol gözüm.
7 yaşında ameliyat olmak için hastahaneye yattım, orada ki hemşireye aşık oldum. başka kim gelirse gelsin ilaçlarımı içmiyordum, sadece onu istiyordum falan. bir gün neden böyle davrandığımı sordu, annem de "sana aşık olmuş ebru ablası, büyüyünce evlenecekmiş seninle" dedi. öyle bir utandım ki, küstüm hem anneme hem ona. 1 hafta boyunca ondan da ilaç içmedim, başka hemşire istedim. (daha o zamandan belliymiş nasıl trip atacağım ahaha)
sonra taburcu olacağım gün bana pembe papyonlu peluş bir fil almış, tabi ben onu görünce tüm yelkenleri suya indirdim. bir de dudağımdan öptü, güle güle küçük aşkım diyip.
tüylerim hala diken diken olur ne zaman aklıma gelse...