sokak hayvanlarını sevmekten kaçınan insanlar bana hep bağnaz gelmiştir.
ayağına samimiyetsizlikten bi pranga vurulmuş gibi.
yarın bir gün bunların çocuğu kussa etse çocuğu orda bırakıp giderlermiş, yürekten sevmeleri mümkün değilmis gibi gelir.
mesela yanınıza akça pakca ve siyah olmak üzere iki kedi gelse bence en çok siyahı sevmelisiniz.
onun sevilmeye daha çok ihtiyacı var çünkü.
ah şu saplantılı insanlar.
mesela iki hafta önce sahilde otururken bi kedi geldi.
kucağıma aldım, oynasırken omzuma çıktı.
tatlı tatlı cilveleşiyoruz.
bi viyaklama duyarak irkildim.
yandan bi şırfıntı 'ay pistir o yaaağğ' diye feryat etti.
kız çıldırdı.
hiç istifimizi bozmadık açıkcası.
yanından uzaklasarak ask yaşamaya devam ettik.
bu da böyle bi anımdır.
sokak hayvanları, kirlettiğimiz şehir yaşantısında doğadan bize kalan tek şey.
zehirlemeyelim, besleyelim.
tekmelemeyelim, sevelim arkadaşlar.
kedisinden, köpeğine, martısından, güvercinine hepsi bize muhtaç.