tarih tekerrürden ibaret sözünün yansımasıdır. atatürk; çıktığı yolda masonların gücünden, eğitiminden, maddi gücünden kısacası bir çok özelliklerinden faydalanmıştır. çünkü; hızla yapması gereken bir çok devrim vardı ve bunların üstesinden tek başına gelemezdi. masonları; eğitim, ticaret, sağlık yönleriyle kullandı. en önemlisi de basın güçlerinden faydalandı.
ne zaman ki; devrimler tamamlandı, atatürk başlı başına bir güç haline geldi ve kendi takımını kurdu, mason localarını kapattı.
çünkü masonların gücünün ve fitneliğinin nasıl bir tehlike oluşturduğunu biliyordu.
işte yukarıda yazılanlar, birebir erdoğan- cemaat ilişkisi içinde geçerlidir.
ama ne yazık ki masonlar ortadan kaybolmuş değillerdi hala ülkenin hatrı sayılır mevkilerinde görevlilerdi. bazılarına saçma gelebilir ama atatürk masonlar tarafından yavaş yavaş öldürülmüştür. suikastlere karşı çok nizamlı bir koruma altında tutulan mustafa kemal in silahlı bir suikaste uğraması imkansız gibiydi. sadece dolmabahçe sarayında bile 500 kişilik ön kapı taburu sürekli görevdeydi. anadolu ya trenle giderken bile kendi vagonunda sadece yaveriyle oturur diğer 3 vagonda ise yine korumalar bulunurdu.
mason localarının sancılı bir şekilde kapanmasından sonra dokto mim kemal öke, atatürk ölene kadar bir an olsun yanından ayrılmadı. hatta atatürk ün hasta haliyle bu mason doktorları defalarca kovduğu fakat ne yazık ki iyice halsizleştiği ve halüsinasyonlar gördüğü için hastalığı sebebiyle böyle davrandığı sanılır.
mim kemal öke hür ve kabul edilmiş masonlar locası büyük üstadıdır.
kısacası cemaatin şimdi suskun olduğuna bakılmamalı derhal gücünü toparlamasına izin verilemden el birliğiyle yok edilmesi gereklidir.
edit: ayağında çarık yoktu muhabbeti de yalandır. gayet bize askeri malzeme gönderen hem de en alasını gönderen başta rusya sayesinde tam teçhizat savaşılmıştır. çarıksızlık dönemi 1939-46 arası inönü dönemindeki ordudur.
