bu oyunlara yapılan hırsın sadece küçük bir kısmı mesleğe gösterilse, (bkz: öğrencilik) gerçekten türk toplumu gözle görülür biçimde kalkınır ve çok başarılı bir türk insanı yetişir
ama ne var ki gösterilmez ve tek düşünülen şey league of legendsta platin 5 olmak veya counterda Usta Muhafız olmaktır..
insan bu emellerine ulaşamadıkça, daha çok oynar, oynamaktan artık başı ağrısada oynamaya devam eder, vakitler geçer, ömürler geçer, oyunun başından asla kalkılmaz, birazcık oynamaya heves gelsin de galibiyet gelsin diye skinlere para ödenir, daha çok vakit geçirilir.
bütün bunlar gerçekleştikten sonra, birey bir de bakar ki kendine, koskoca 4 yada 5 yılı bu oyunlarla geçmiş, ne film kültürü edinmiş, ne sokak kültürü ne de kitap kültürü, artık yavaş yavaş bir şeyler dank etmeye başlamış bir takım insanlarla sohbet edilmeye çalışıldığında ortada oynanan oyundan başka anlatıcak bir şey olmadığı için bulunan ufak arkadaş topluluğuda kaybedilmiştir. ayrıca;
Birey artık asosyaldir, arkadaşı yoktur. yürüyüşü, konuşması değişmiştir. Çünkü oyun oynadığı için arkadaşları tarafından dışlanmıştır.
Oyun oynadığı çevre de asosyal olduğu için sokağa çıkacak adam bulamaz, kitap okumak istemez, film izlemekte onu bir yere kadar götürür ve birey gerçekten evi, yani 4 duvarı arasında hapsolur.
onca sene bilgisayar başında oturduğu için ya kiloludur ya da çok sıskadır.kilolu olmasının sebebi oyunun başında cips yemek, sıska olmasının sebebi oyunun başından kalkmamak için yemek yememektir.
işte bu sebeplerden ötürü, cinsiyetinin vermiş olduğu cinsel isteklerini de gerçekleştiremez. (bkz: kız arkadaş) (bkz: sevgili)
çünkü hem kendi cinsiyle hem de karşı cinsle konuşabilme yetisini yitirmiş, vücudunun güzelliklerini kaybetmiş, kendine güveni sıfırlanmıştır.
aile bile bu bireyi adam yerine koymaz. çünkü ailenin gözünde bu birey oyun oynuyordur ve oyun oynamak yalnızca çocukların yaptığı bir iştir.(aile mantığına göre)
Oyun: Yetenek ve zekâ geliştirici, belli kuralları olan, iyi vakit geçirmeye yarayan eğlence (kaynak: tdk.gov.tr)
Bu bahsedilen oyunlar, ne yetenek geliştirir ne zeka geliştirir.
League of Legends'ın zeka geliştirdiğini söyleyenler olabilir. Ancak league of legends türü mmorts oyunlar ezbere dayalı oyunlardır. 2 kişi alta gidecek 1 kişi üste gidecek 1 kişi ortaya gidecek kurallarıyla herhangi bir zeka gelişmesi olmamaktadır.
karşındaki oyuncuyu nasıl alt ettiğini düşünüyorsun hesaplıyorsun diyenler olabilir. hayır
işte bu hırs tam o sırada devreye girmektedir. o sırada karşıdaki oyuncuyu öldürmeyi hesaplamıyorsun, karşıdaki oyuncuyu alt edip skor yapmanın hırsını yaşıyorsun..
artık dikkat edilmesi gereken bir durumdur, kendi neslimde olmak üzere yetişen nesil çok boş, çok donanımsız, bu oyunlara "istemeden" bağımlı hale gelen nesildir.
çocuklar sokakta ne top oynayabilmektedir ne de aileleri çocuklarının yemeğinden sütünden başka ihtiyaçlarını karşılayabilmektedir. bu tür çocuklara en başta aileler müdahale etmelidir.
bu tip hırslardan kurtulmanın yollarını burada açıklayacak olursam, hem burada dürüst olmuş olmam hem de başlığın dışına çıkmış olurum. çünkü ben de bilmiyorum..
bu tip hırslara kapıldığını düşünen arkadaşlar kesinlikle bir psikoloğa gitmeli ve bunun üstesinden gelmelidir, hırs bazı yerlerde iyi bazı yerlerde zarar veren bir şeydir. bu tip hırslar zararlı hırslardır.
yararlı olduğu durumlar: 'başkasına zarar vermeden' kariyerinde hırslı olup, yükselmek(başkasına zarar vermeden kasıt, örneğin iş yerinde başkasının ayağını kaydırıp statü yükseltme)
zararlı olduğu durumlar: başkasına zarar vermek uğruna statü sahibi olmak istemek, oyunlar için yapılan gereksiz hırslar.
psikoloğa gidildiğinde bu duruma kesinlikle çözüm bulunulacak, bireyin özgüveni belki de psikoloğu sayesinde geri kazanılacak, vücut bakımına dikkat edicek ve birey normal bir hayat sergileyecek.
unutulmamalıdır ki, her insanın eğlenmeye ihtiyacı olmalıdır ancak dünyaya gelmemizin sebebi 2 insanın birbirine aşık olup, birbirine dokunmak isteyip, neslini devam ettirme içgüdüsü olsa da, 'yaşama' sebebimiz, çalışarak içinde bulunduğumuz ülkenin bağımlı nüfusunun ihtiyacını karşılamaktır.
işte bu sebeptendir ki her şeyi tadında bırakıp, bu hırsı oyunlarda değil meslek hayatında kullanmalı ve bu ülkeye katkıda bulunulmalıdır.
konuya biraz daha devam edersek;
oyun için hırs yapan bireyin aklındaki düşünceler şunlardır:
ben bununla eğleniyorum, herhangi bir hırs yapmıyorum. aynı zamanda ingilizcemde gelişiyor. zekamıda geliştiriyor. arkadaşlarla oynamakta zevkli. ayrıca bu oyun bir spor. (bkz: e-spor)
işte elektronik spor laflarıyla insanların kandırılmasının, bilgisayar başına yapıştırılmasının bir sonucudur bu hırsın oluşumu...
bu hırstan kurtulunduğunda bir kaç ay belkide bir kaç yıl yalnız kalınabilir. ancak yeni ortam edindikçe (bkz: üniversiteye başlamak) (bkz: liseye başlamak) yeni insanlar sizin geçmişinizden bi haber olduğu için size önyargılı yaklaşmadıkça ve kendi benliğinizi tekrar hatırladığınızda, siz oyun oynuyorsunuz diye sizin yüzünüze bakmayan insanlar sizi şaşırtıp bir yerlere davet etmeye başlayınca, işte o zaman her şey daha farklı olacaktır.
hayatı, gençliği bu tip hırslarla rezil etmemek gerekir..
dikkatli olmak lazım
dikkatli olun genç arkadaşlarım ve çocuklar.
sabredipte okuyanlara teşekkürler..
edit: bir kaç cümle düşüklüğü ve imla hataları
edit2: yazdığım entryde plaza orospusu olmaktan, karı kız peşinde koşmaktan veya kravatlı köle olmaktan bahsedilmemektedir. oyunun başlıklarını bilmekten öte tüm çocukluğu ve gençliği oyunlarla geçmiş birisi yazmış bulunmaktadır bu yazıyı. sövmeden önce dikkatle okunması tavsiye edilmektedir..
