inside job

entry27 galeri
    19.
  1. uzun zamandır izleyeceğim diyerek erteleyip, bugün izleme fırsatı bulduğum olağanüstü belgesel. özetle; deregülasyon politikası ile piyasa denetimlerinin azalması, daha fazla para kazanmak için daha fazla risk almak gerektiğini söyleyen, fakat esas riske ettiği orta ve düşük gelirli insanları umursamayan menfaatçi orospu çocukları, finans şirketlerinin yaptığı "kanıtlanamaz" hatta suç bile sayılmayan yolsuzluklar, mortgage projesinin elde patlaması, bush ve yönetiminin basiretsizliği birleşmiş, olayları bu noktaya getirmiştir. o dönem pek kafam basmazdı bu konulara ama şimdilerde anlıyorum.

    esasında ekonomik krizler kapitalizmi bitirmek için en büyük fırsattır. ama nedense devrimcilerdeki örgütlülüğü böyle zamanlarda görmeyiz. insanlar fakirleştikçe kaderlerine razı olma güdüsü artıyor sanıyorum. kimse kılını kıpırdatmıyor, herkes olayları çözmeye uğraşıyor. bir dahaki ekonomik krizde merkez bankasına ilk molotofu atan ben olacağım. destek olmayan top olsun.

    (bkz: krizi fırsata çevirmek)

    not: devrim dediysem tam olarak sosyalizmi kastetmiyorum, kapitalizm nasıl risk almaya zorluyorsa, sosyalizm de seri üretime zorluyor. kapitalizm zenginlerin diktatörlüğü ise, sosyalizm de fakirlerin diktatörlüğü. kaynakları yeterli olmayan ülkeler ithalata da ihracata da mecburdur. hatta kaynakları yeterli olsa da mecburdur. bu konuda kendi çözümlemelerim var, bir ara fırsat bulunca yazacağım.
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük