sağlam bir beşiktaş taraftarı olarak görüşüm, etraflıca düşünmeden yapılmış samimi olduğuna inanmak istediğim çağrıdır. neden üzerine kafa yorulmadan değerlendiğini yazalım?
1) beşiktaş'ın imkansıza yakın da olsa şampiyonluk şansı matematiksel olarak devam etmektedir. bu bağlam da bence bu çağrı biraz işgüzarlıktır.
2) rizespor'un küme düşme durumu olduğundan maçın 50 bin fb seyircisi önünde oynanmasıyla kadın ve çocuk seyirciler önünde oynanması birbirinden farklı motivasyon şekillerini sunar. bunu düşününce ligin alt tarafı da hayli karışık olduğundan sanki rizesporun durumu etüt edilmeden sadece fenerbahçe'nin düşünüldüğü bir açıklamadır bu.
3) kuralları bir kere çiğnesek ne olur mantığı kural koyuculuğun içine sıçmaktadır. yıllardır kurallar büyüklere çalışmaktadır. Zira beşiktaş üç büyükler içinde lobi gücü en az takım konumunda olduğundan canı en çok yanandır. bunu da hatırlatırım.
4) bu çağrının samimi olduğuna inanmak istiyorum. çünkü beşiktaşlıyım. zira ülkenin başbakanı ermenilerin gönlünü alıp avrupa medyasını olumlu mana da süslerken aynı liderin youtube- twitter düşmanlığıyla evrensel değerlerin içine sıçtığına da tanık olduk yakın zaman da. yani biri aksa diğeri kara. diyorsun ki ikisi de aynı kişiden çıkamaz. en azından beşiktaş bu kuşkuyu yaratmıyor. çünkü bir beşiktaşlılık duruşu olduğunu düşünüyorum hala daha. her ne kadar aptal şike işlerine adımız karışsa da.