ölüm günümde tabutum yürüyüp gitmeyebaşladı mı
bende bu dünyanın gamı var,
dünyadan ayrıldığımatasalanıyorum sanma,
bu çeşit bir şüpheye düşme.
benim için ağlama,"yazık yazık!" deme;
şeytanın ayranına düşer,
düzenine kapılırsan yazıkolur,
yazık yazık demenin sırası gelir.
cenazemi görünce "ah ayrılık, ayrılık!" demeye kalkışma;
kavuşup buluşmam o zamandır benim.
benikabre indirip bırakınca "elvedâ, elvedâ!" deme;
çünkü kabir, cantopluluğunun bir perdesidir.
batmayı gördün ya, doğmayı da seyret;
güneşe, aya, batmadan ne ziyan gelir ki?
sana batmak görünür ammadoğmaktır o;
mezar, hapis gibi görünür amma canın kurtuluşudur o.
hangi tohum, yere ekildi de bitmedi;
neden insan tohumu için de böyledüşünmüyorsun?
hangi kova kuyuya salındı da dolu dolu çıkmadı;
canyusuf'u, ne diye kuyudan feryâd etsin?
bu yanda ağzını yumdun mu aç oyanda;
artık senin hay huyun,
mekânsızlık âleminin havalarındadır."