divan ı kebir

entry11 galeri
    2.
  1. ölüm günümde tabutum yürüyüp gitmeyebaşladı mı
    bende bu dünyanın gamı var,
    dünyadan ayrıldığımatasalanıyorum sanma,
    bu çeşit bir şüpheye düşme.
    benim için ağlama,"yazık yazık!" deme;
    şeytanın ayranına düşer,
    düzenine kapılırsan yazıkolur,
    yazık yazık demenin sırası gelir.
    cenazemi görünce "ah ayrılık, ayrılık!" demeye kalkışma;
    kavuşup buluşmam o zamandır benim.
    benikabre indirip bırakınca "elvedâ, elvedâ!" deme;
    çünkü kabir, cantopluluğunun bir perdesidir.
    batmayı gördün ya, doğmayı da seyret;
    güneşe, aya, batmadan ne ziyan gelir ki?
    sana batmak görünür ammadoğmaktır o;
    mezar, hapis gibi görünür amma canın kurtuluşudur o.
    hangi tohum, yere ekildi de bitmedi;
    neden insan tohumu için de böyledüşünmüyorsun?
    hangi kova kuyuya salındı da dolu dolu çıkmadı;
    canyusuf'u, ne diye kuyudan feryâd etsin?
    bu yanda ağzını yumdun mu aç oyanda;
    artık senin hay huyun,
    mekânsızlık âleminin havalarındadır."

    (dîvân-ı kebîr, 3/169)
    3 ...