Dünyada olup biten hiçbir şeyin beni etkilemediği bir raddeye geldim. Bir çocuk ölmüş ya da bir asker; afrikada açlıktan ya da tedavisi çok basit hastalıklardan ölen insanlar yahut hiç farketmiyor benim için. Artık umrumda mı değil yoksa gerçekten duygusuzlaştım mı emin değilim. Hep böyle miydim onu da bilmiyorum. Annem veya babam, sevdiğim bir arkadaşım. Beni üzmeyeceğini biliyorum. Ağlayamıyorumda aynı zamanda. Eskiden sahip olduğum düşünce, dünyayı değiştirebileceğimiz düşüncesi, artık sahip değilim buna da. Her şeyin fazlasıyla olağan ve sıradan olduğunu düşünüyorum. Hiçbir şeyin bir anlamı yok. Kurgular, sadece onlar önemli benim için. Hayalgücü belkide sahip olduğumuz tek değerli şey. Bense ona bile sahip olmadığımı düşünüyorum artık. Geçmişin, geleceğin ve bugünün bir önemi kalmadı benim için. Hiçbir şeyin ulaşamayacağı ve hiçbir şeye ulaşamayacağım bir yerde, somutluğumun bile belirsizleştiği bir varoluşa düştüm. Sadece ışık tutulduğunda oluşan bir gölge oluverdim. Hayatın beni tekrar heyecanlandıracağı; arzu ve ilgiyle uyanacağım o günü beklemekten başka bir şey yapamıyorum artık.