çok yanlış anlaşılmış meseledir. msülüman fakir olmalı, hatta çapulcu kılığında gezmeli ki takva sahibi olduğu anlaşılsın gibi saçma bir mantık var. cidden büyük bir cehalet örneği.
müslümanın en önemli zenginliği gönlüdür. her şeyin sahibinin allah olduğunıu bilir. malı mülkü de allah için ister. ha derseniz ki "kardeşim kim bu devirde böyle düşünüyor?" hak vermeden geçemem. ama ben gerçek müminden bahsediyorum.
mümin sahip olduklarının allahın lütfuyla olduğunu bilir. bunun için şükreder. allah yolunca harcar. ayrıca allahın dilemesiyle elindekileri bir anda kaybedebileceğini bilir.
zenginlik diyince sadece maddiyat geliyor akla. allahın verdiği nimetler ne peki? trilyonlarınız olsa oksijen üretebilir misiniz, göz, ağız, burun üretebilir misiniz? asıl nimet bunlardır işte.
sıkıntı bile nimettir ya sabredene. allahın rızasına götürür insanı. hz eyüp ü hatırlayın. nasıl yaraları vardı da sabrettiği için allah eski sağlığına kavuşturdu onu.
asıl yanlış düşünce şu. müslüman denince illa üstü başı perişan, asla son model eşyası olmayan, iyi okullarda eğitim görmeyen biri akla geliyor. böyle bir düşünce yapısı hakim. müslüman elbette gösterişten uzaktır. ancak onun sahip olduğu yaşama laf etmek hadsizliktir.
müslüman kişi çalışır, emeğiyle para kazanır, kimsenin hakkını gasp etmez. allah yolunda helalinden kazanıyorsa, malının zekatını veriyorsa kime ne laf düşer?
kimse "neden lüks araca biniyorsun, sen müslümansın olmaz" diyemez.
sen nerden bileceksin, belki gece gündüz demeden çalışıp da kazandı o parayı.
bunu sorgulamaya kimsenin hakkı yoktur. zaten kendini bilen insan milletin yaşamını ağzına almaz, bununla uğraşmaz. kıskançlık değilse tabi asıl mesele.
insanları yargılama hakkı peygamberlere bile verilmemişken, sen aciz insan her şeyde hak görüyorsun kendine.