galatasaray türkiyenin eli yüzü düzgün nadide egitim kurumlarindan biri olan galatasaray lisesi temelli bir spor klubu oldugunu sokaktaki cocuk bile bilmektedir. buna mim koyalim ve devam edelim.
bir fenerbahceli olarak galatasaray'in içinde bulundugu mali buhran ve bununla beraber gelen günü kurtarma cabalarindan ötürü düstüğü durum en ufak tabirle sahsima üzüntü vermektedir.
iç cekismelerin yasandiği hala nasil baskanlik yaptiğina anlam veremediğim özhan canaydin'a ve bence fatih terimden daha da yetenekli ve klube bir cok seyler kazandiran lucescuya yapilan haksizlik hala aklimdadir. yarim kadro ile sampiyonlar liginde ceyrek finale cikan ve sampiyon olan kadrodaki isimleri hatirlayiniz. herhalde dünyanin en iyi hocasi bile gelse bu kadro ile sampiyonlar liginde sifir ceker ligde ise gazoz kupasina belki sidik zoru ile giderdi. galatasaray'în en büyük bence mali değil yönetimsel hatalar idir.
ali samiyen stadini terkedip seyrantepeye girmek ve kucaga oturmak pek akla yakın gelmemek serin kanli düsününce.
entryinin basindaki mim'i kaldiralim. bu kadar sabalakliğa ragmen hala ayakta durabiliyorsa galatasaray klupteki liseli cekirdeğin ve görgünün sayesindedir.
bu görgü ve sistem öyle bir oturmustur bu disiplin sayesinde ayakta durmaktadir.
bu hatalari baska bir klup yapsa coktan amatore düsmüs idi. insanlarda hayret olgusu ve bunla gelen matrak gecme dürtüsü bundan dolayi gelmektedir. unutmayin gs'nin düsmana geregi yoktur, en büyük düsmani kendisidir.
hadi sunu da ekliyeyim gecen sezonun ikinci ayagindaki fener- gs macinin ilk 20 dakikasi gecen sezonun futbol anlamindaki en güzel maci idi.