şiir değil de şöyle bir fıkra vardı yanlış anımsamıyorsam:
temel paris'te bir petshopa girer. insanlar bir papağanın etrafından toplanmış hayretle bakmaktadır. dükkan sahibine papağanın özelliğinin ne olduğunu soran temel, 'bu papağan insanın kişiğini biliyor, hemen söylüyor' cevabını alır. papağanı yakından görmek isteyen temel yaklaşır yaklaşmaz, papağan 'salaaak, salaaak' diye bağırır. temel sağa sola bakıp sonra, 'ben mi?' diye sorar, papağan 'evet salak' der. buna biraz bozulsa da temel, bu papağanın iyi bir yatırım olduğunu düşünür ve satıcıdan bu papağanı kendisine satmasını ister. ancak satıcı bu papağanı asla satmayacağın söyler. temel çok ısrar eder ancak petshop sahibi kararını değiştirmez, ancak başka bir teklifte bulunur. der ki; 'sana bu papağanı satmam ama bunun üç adet yumurtası var. sana onları satayım, muhtemelen onlar da bu papağan gibi yetenekli olur. çok daha ucuza üç papağan almış olursun. ' bu teklif temel'e cazip gelir ve okkalı bir ücret ile üç adet kuş yumurtasını alıp memleketine döner.
döner dönmez reklama başlar tabi. paris'ten öyle bir şey getirmiştir ki, ülkedeki herkes namını duyacaktır. yaklaşık iki hafta sonra üç adet karakter tahlili yapan papağanı olacaktır. bütün ahali merakla beklemeye başlar. beklenen gün gelir ve temel'in yumurtalarından minik kuş yavruları çıkar. ancak bir sorun vardır. yumurtalardan birinden bir karga yavrusu, diğerinden serçe ve sonuncusundan da muhabbet kuşu çıkar.
temel bu olaya müthiş sinirlenir ve uçağa atladığı gibi doğruca paris'e gidip petshopun yolunu tutar. papağan hala ordadır. temel'i görür görmez, 'açılın salak geldi' der. temel hiç bozuntuya vermez ve papağana yaklaşıp kulağına; 'benim salak olduğumu bir tek sen biliyorsun ama senin nasıl bir orospu olduğunu tüm trabzon şehri biliyor.'